Soru 1: Sözleşmenin amacı nedir?
Engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Soru 2: Ülkemiz Sözleşmeyi onayladı mı?
BM tarafından 2006 yılında kabul edilen Sözleşmeyi ülkemiz, 2007 yılında imzaladı ve 2009 yılında onayladı. Sözleşme’nin engellilere bireysel başvuru hakkını tanıyan ek ihtiyari Protokol’ü 2015 yılında onaylanmıştır.
Soru 3: Sözleşme’nin getirdiği yükümlülükler nelerdir?
Sözleşme erişilebilirlik, yaşama hakkı, adalete erişim, bağımsız yaşam ve topluma dahil olma, düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiye erişim, eğitim, sağlık, habilitasyon ve rehabilitasyon, istihdam, siyasal ve kamusal yaşama katılım gibi tüm hakların engelliler açısından hayata geçirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması için devletleri yükümlü kılmaktadır.
Sözleşme ile engellilik konusunda tüm toplumsal taraflara yönelik olarak bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları gerçekleştirilmesi, engellilerin haklarının tüm politika ve programlarda bütüncül bir anlayışla korunması ve teşvik edilmesi, engellilerin haklarını ihlal eden her türlü uygulamaya son verilmesi ve özellikle de her hakkın kullanımı bakımından engelliliğe dayalı ayrımcılıkla mücadele için gerekli tedbirlerin alınması öngörülmektedir.
Bu çerçevede taraf devletlerin politika ve programlama yapma, yasal ve idari tedbirleri alma, mevzuatı güncelleme ve uygulamayı izleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrıca, politika ve programların oluşturulması ile uygulama ve izleme aşamalarındaki tüm karar alma süreçlerine engelli bireylerin katılımının sağlanması Sözleşmenin önemle vurguladığı yükümlülükler arasındadır.
Soru 4: Engelli bireylerin hak ihlali yaşaması durumunda Sözleşme bireysel başvuru hakkı sağlamakta mıdır?
Ülkemizde hak ihlali yaşayan engelli bireyler, iç hukuk yollarını tüketmek koşuluyla hak ihlali iddiası ile Engelli Hakları Komitesi’ne Ek İhtiyari Protokol gereği bireysel başvuru yapabilir. Komite, mahkeme niteliğinde olmadığı için kararları tavsiye niteliğinde olup devletler açısından yol gösterici niteliktedir.
Soru 5: Sözleşmenin uygulanmasından kim sorumludur?
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sözleşmenin kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları da dâhil olmak üzere tüm taraflarca uygulanmasının teşvik ve temin edilmesi ile uygulamanın izlenmesi amacıyla koordinasyon çalışmaları yapmak üzere belirlenen odak kurumdur. Bu çerçevede yasaların, politikaların, kamu hizmetlerinin ve kaynaklarının Sözleşmeye göre uyumlaştırılmasına yönelik çalışmaları koordine etmektedir.
Soru 6: Haklarının ihlâl edildiğini düşünen engelliler nerelere başvuruda bulunabilir? Hak ihlâlleri nasıl giderilebilir?
Engelliler, haklarının ihlâl edildiğini düşündükleri takdirde; hak ihlâlinin türüne, konusuna ve hak ihlâlini gerçekleştiren kişi, kurum ya da kuruluşlara karşı çeşitli yollara başvurabilirler. Bu ihlâller öncelikle ihlâli gerçekleştiren kişi ya da kurum, sonra da hukuk ve ceza yargılaması boyutu göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Hak İhlâlini gerçekleştiren taraf kamu kurum veya kuruluşu ise öncelikle ilgili kuruma hak ihlâli sonucunu doğuran işlemin düzeltilmesi için yazılı başvuru yapılabilir. Bunun yanı sıra dilekçe hakkı ile bilgi edinme hakkının kullanımı kapsamında ilgili kurum veya kuruluşa başvuruda bulunulması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla bilgi edinilmesi, işlemin düzeltilmesinin istenmesi, şikâyette bulunulması da mümkündür.
Bunlardan sonuç alınamaması halinde işlemin niteliğine göre ücretsiz olarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na veya dostane çözüm yöntemi olan Kamu Denetçiliği Kurumu’na veya ilgili kurum veya kuruluşa karşı dava yoluna gidilmesi ya da başvuruda bulunulması mümkündür.
Hak ihlâlini gerçekleştiren tarafın gerçek kişi veya kamu/ özel hukuk tüzel kişisi olması ve meydana gelen hak ihlâlinin suç oluşturması halinde, engelli birey kolluk kuvvetlerine başvurmak suretiyle veya doğrudan savcılık aracılığıyla suç duyurusunda bulunarak şikâyetçi olabilir. Suç duyurusunda bulunulmasının ardından kolluk kuvvetleri, savcılık ve mahkemeler aracılığıyla hak ihlâli oluşturduğu düşünülen hususlar yargılama sürecine konu olur. Bu süreçte engelli bireyin engel türü göz önünde bulundurularak kendisine işaret dili tercümanı, müdafi görevlendirilmesi gibi destekler sağlanır.
Hak ihlalini gerçekleştiren tarafın gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olması, fakat hak ihlâlinin suç oluşturmaması durumunda ise hukuk davası açılabilir. Bu durumda gerekli koşulların oluşması halinde engelli birey adli yardımdan faydalandırılabilir. Yine yargılama sürecinde ceza yargılamasındakine benzer önlemler alınarak engelli bireyin süreçlere tam katılımı sağlanır.
Engelli birey, uğranılan hak ihlâline ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’nebireysel başvuru dadahil olmak üzereyukarıda yer alan iç hukuk yollarını tüketmiş ve herhangi bir sonuç alamamışsa; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan haklar kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne veya Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ile güvence altına alınan haklar kapsamında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir.
Soru 7: Ülkemizde Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlarda engellilere yönelik ayrımcılığa ilişkin hangi düzenlemeler bulunmaktadır?
Ülkemizde engelliliğe dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun›da ayrımcılık yapılmaması ve ayrımcılık durumunda uygulanacak cezalara ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun›un 4/a maddesinde engellilere yönelik doğrudan ve dolaylı ayrımcılık dahil olmak üzere engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığın yasak olduğu, eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği, engellilerin hak ve özgürlüklerden tam ve eşit olarak yararlanabilmesi için alınacak özel tedbirlerin ayrımcılık sayılmayacağı düzenlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu›nun «Nefret ve Ayrımcılık» başlıklı 122 nci maddesinde ise engellilik nedeninden kaynaklanan nefretle; bir kişiye kamuya arz edilmiş bir taşınır ya da taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, bir kişinin işe alınmasını, bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimsenin, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.
Soru 8: Ayrımcılığa uğradığını düşünen engelli birey hangi yollara başvuruda bulunabilir?
Ayrımcılığa uğradığını düşünen engelli birey, kolluk kuvvetleri ve cumhuriyet savcılıkları aracılığıyla TCK’nın 122. Maddesi kapsamında ayrımcılık fiilini gerçekleştiren/gerçekleştirenlere karşı suç duyurusunda bulunabilir. Bunun yanı sıra eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, turizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerinin, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan her gerçek veya tüzel kişi, ayrımcılık sebebiyle zarar gördüğü iddiası ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik kurumuna (TİHEK) ücretsiz olarak başvurabilir. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan ayrımcılık iddiası ile dostane çözüm yöntemi olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) ücretsiz başvuruda bulunulabilir.
Soru 9: Engellilerin adalete erişimi için sunulan hizmetler nelerdir?
Adalete erişim açısından
- İşitme engelli olan sanığa veya mağdura işaret dili tercümanı görevlendirilmesi,
- İddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktaların engelli bireylere engel durumuna uygun iletişim biçimleriyle anlayabilecekleri şekilde anlatılması,
- Müdafii bulunmayan ve kendini savunamayacak derecede malul olan engelli bireye, işitme ve konuşma engeli bulunan bireye müdafii görevlendirilmesi, yine benzer durumda olan mağdurlar için vekil görevlendirilmesi,
- Ekonomik yoksunluk durumunda bulunan ve hakkının ihlal edildiğine yönelik kuvvetli emareler bulunan engellilere adli yardım imkanı sunulması hizmetleri verilmektedir.
Soru 10: Ülkemizde engellilerin özel hayatlarına ve mahremiyetlerine saygı gösterilmesi ile kişisel verilerinin korunmasına yönelik alınan önlemler nelerdir?
Ülkemizde, engelli/engelli olmayan ayrımı yapılmaksızın herkesin özel hayatının gizliliğini muhafaza etme, mahremiyetini koruma ve kişisel verilerinin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasına ilişkin izin verme, verilerini sildirme veya anonim hale getirilmesini talep etme hakları bulunmaktadır.
Bu hususta birçok kurumun mevzuatında düzenlemeler yapılmıştır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve ilgili yönetmelikleri, Hasta Hakları Yönetmeliği, Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulması ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine İlişkin Yönetmelik gibi çeşitli mevzuatlarda bu hususta düzenlemeler mevcuttur.
Genel olarak ise Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerle engelliler dahil kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri mahremiyet kapsamında özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilmiştir ve kişilerin rızaları dışında anonim hale getirilmedikçe paylaşılamayacağı öngörülmüştür.
Soru 11: Ülkemizde engellilerin siyasal yaşama katılımlarının sağlanmasına ilişkin alınan önlemler nelerdir?
Ülkemizde engelliler de diğer vatandaşlarla eşit bir şekilde seçme, seçilme ve siyasal yaşama katılma haklarına sahiptir. Bunun sağlanabilmesi için de çeşitli önlemler alınmıştır.
Görme engelli seçmenler, refakatçi yardımıyla oy kullanabilmekte, isteyen görme engellilere oy şablonu aracılığıyla oy kullanabilmeleri için izin verilmekte, talepleri halinde merdiven çıkamayacak durumdaki engellilerin oy kullanacakları yerler durumlarına uygun seçilmekte, engelliler sıra bekletilmeksizin oy kullanmakta, oy kullanmaya gidemeyecek bir engeli veya hastalığı olan seçmenlere başvuruda bulunmaları halinde seyyar sandık gönderilmektedir.