Ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, evrensel ölçekte kadınların tüm dünyaya “Bizler de insanız!” mesajını ilettiği önemli bir gündür.  Bu önemli gün vesilesiyle her yıl ısrarla vurgulandığı üzere; toplumun en temel taşı olan kadınların, negatif ayrımcılığa, şiddete, hor görülmeye, dışlanmaya, bedeninin ve duygularının sömürülmesine karşı mücadele, toplumsal bir görev olduğu gibi insani bir zorunluluktur. Bakanlığımızın son yıllarda büyük bir kararlılık ve başarıyla uyguladığı kadın haklarının ve kadının korunmasına yönelik çalışmaların toplumun tüm kesimlerince benimsenmesi ile kadının toplumdaki konumunun geliştirilip, pekiştirilmesine yönelik çalışmalar; kadınlarımızın her türlü ruhi ve bedeni şiddetten uzak bir yaşam sürmelerinin yanı sıra adalet, eşitlik ve huzurun gelişmesine da katkı sunmaktadır.    

      Kadına yönelik şiddete karşı gösterilen toplumsal duyarlılık ve kadının toplumdaki konumunun geliştirilmesine yönelik özellikle son yıllardaki farkındalığın artıyor olması, ülkemiz adına olumlu ve sevindirici bir gelişmedir. Kadınlarımızın sosyal statülerinin iyileştirilmesi, yaşamın her alanında daha iyi temsil edilmesi, bireysel hak ve özgürlükleri konusunda bilinçlendirilmesi, bireysel ve toplumsal mücadelede daha cesur davranabilmeleri için gerekli desteğin verilmesi, başta kamu otoritesi olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin öncelikli ve hayati derecede önemli görevidir.

        Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemiz ve tüm dünya kadınlarının günlerini can-ı gönülden kutluyorum. Toplumun ve ailenin temeli olan kadınların şiddete maruz kalmadığı, ayrımcılığa tabi tutulmadığı ve istismar edilmediği bir dünya oluşturmanın herkesin en önemli görevi ve sorumluluğu olduğuna bir kez daha dikkat çekiyor, tüm kadınlarımıza mutluluklar diliyor, saygılarımı sunuyorum.