Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz, "41 Kere Maşallah" projesi kapsamında kent genelinde yaşayan 41 yıllık ve üzeri evli çiftleri, yeni evlilerle bir araya getirdi.
İl Müdürlüğümüzün bu projesinde, Türk aile yapısının güçlendirilmesi ve kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla uzun yıllar aynı yastığa baş koymuş çiftler, tecrübelerini paylaştıkları, yeni evli gençlere "mutluluğun sırrını" anlattıkları bir çalışma olmasını hedefliyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında da etkinlikleri açık havada gerçekleştiriyoruz.
İl Müdürümüz Mutlu Kaya, “kadına yönelik şiddete karşı alınması gereken tüm tedbirleri araştırdığımızı ve "sıfır toleransla" buna karşı etkin şekilde mücadele edildiğini belirtti. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, toplumda saygı, sevgi, şefkat ve merhamet duygularının güçlenmesinin de etkili olacağına inandığını, uzlaşı kültürünün geliştirilmesinin çözümde önemli rol oynayacağını belirten, İl Müdürümüz Mutlu Kaya açıklamasına şöyle devam etti:
"Çalışmalarımızda kullanacağımız dil, şiddetten ziyade saygı temelli olacak. Çok kısa vadede "saygı" temelli bir eylem planı hazırlamayı ve hayata geçirmeyi arzuluyoruz. İlimizde gerçekleştireceğimiz bir seferberlik süreci, özellikle kadınlarımızın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kapsamında toplumsal farkındalık oluşturmak adına, 41 kere maşallah dediğimiz 41 yıllık evli çiftlerimizi, tecrübe paylaşımında bulunmaları adına 41 günlük evli çiftlerimizle buluşturduk. İstedik ki çiftlerimiz evliliklerinde 41 yıla ulaştıklarında da birbirlerine 41 günlük gibi saygı, sevgi, şefkat ve merhametle bağlı olabilsin. Katılım sağlayan büyüklerimize ve genç kardeşlerimize teşekkür ediyorum" dedi.
“İlla Benim Dediğim Olsun Demek Olmaz”
Yeni çiftlere tecrübelerini aktaran 41 yıllık evli Ömer Faruk Şirikçi, böylesine anlamlı bir projede yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ömer Faruk Şirikçi Aile içi huzursuzlukların artık çok sık yaşandığını belirten kadınların Allah'ın bir emaneti olduğunu söyledi. Çiftlerin birbirlerine, ailelerine saygı göstermesi gerektiğini vurgulayan Şirikçi, "Çiftler asgari müşterekte buluşmalı. Mesela ben tatlı yemekten hoşlanıyorum ama eşim hoşlanmıyorsa ikisinin ortasını bulmak gerekiyor. 'İlla benim dediğim olsun’ dersem huzuru sağlayamayız. Bunun gibi günlük hayatta da ortada buluşmak gerekiyor. Yeni evlilerimiz dışarıdaki sorunları eve taşımama noktasında da çok dikkatli olmalı. Yeni evlilerin bir stajyerlik dönemleri var. O dönemde hassas davranmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
“Uzun Süreli Evliliğin Sırrının Sevgi ve Saygı”
Hüseyin Akdere de iki farklı bireyin bulunduğu ailede mutlaka küçük çaplı da olsa çatışmaların yaşandığını ancak bunu asgariye indirmenin önemli olduğunu söyledi. Uzun süreli evliliğin sırrının sevgi ve saygı olduğuna işaret eden Akdere, "Gerektiğinde birbirinden özür dilemek bir erdemdir. Bunun için de ailelerden isteğimiz, mutlaka birbirleriyle istişare içinde olmasıdır." diye konuştu. Kadına yönelik şiddetin İslam dini ile Türk örf ve adetlerinde yeri olmadığını belirten Akdere, "Peygamber Efendimiz gerektiğinde eşinin suyunu getirir, gerektiğinde yardımcı olurdu. Bizler de bu şekilde gerekli desteği sağlarsak ailede devamlılık sürer." ifadelerini kullandı.
"Evin Reisi Baba Olsa da Evi Yöneten Annedir"
Yeni evli Hacı Emre Göl ise 41 yıllık evli çiftlerden güzel nasihatler aldıklarını belirtti. Aldıkları tavsiyelere uymaları halinde kendi evliliklerinin de 41 yıla ulaşacağına inandığını dile getiren Göl, "Bir evin reisi ne kadar baba olsa da daima evi yöneten annedir. Bunun için biz ona ne kadar saygı gösterirsek karşılığında o kadar sevgi alacağız." dedi. Dilek Göl de yeni evli oldukları için başta bazı hatalar yaptıklarını, üzülüp yıprandıklarını ifade etti. Yaşanan olumsuzlukların üstesinden karşılıklı saygı ve sevgiyle gelinebileceğine inandığını anlatan Göl, "Her şeyin başında saygı, sevgi ve merhametin olduğunu büyüklerimizden dinledik. İnşallah biz de onlar gibi birlikte mutlu yaşlanırız." diye konuştu. Alihan Memiş, uzun yıllar evli kalan çiftlerin tecrübelerinin kendilerine çok şey katacağını belirterek, "Kendilerinden öğrendiğimiz, toplumun temel taşının aile ve ailenin temel taşlarından birisinin de kadın olduğu. Büyüklerimizden öncelikle saygı ve sevgiyi elden bırakmadan 41 yıla ulaşabileceğimizi öğrendik." dedi. Büşra Memiş ise evliliğin "ben", "sen" değil "biz" olmakla süreceğini vurguladı.