…
…
…
…
06 Temmuz 2022, Çarşamba Burdur,Türkiye

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakanımız Derya Yanık Koruyucu Aile Günü Şenliğine Katıldı


Emine Erdoğan Hanımefendi, dünyanın en cömert ülkesi olarak anılan Türkiye'nin, şefkati Darüşşafaka, Darülaceze gibi çatıların altında kurumsallaştırabildiğini belirterek, "Dünyayı, dostluk, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma gibi eşsiz faziletlerin pencerelerinden seyrettik. Koruyucu aile hizmet modelimiz de bu anlayışın bir tezahürüdür. Bu çocuklarımızla dolu evleriniz 'en hayırlı ev' olarak müjdelenmiştir. Tüm vatandaşlarımızı, bir çocuğumuzun elinden tutmaya davet ediyorum. Çünkü bu güzel yavrular, yolunu hasretle gözlediğimiz, bilmeden özlediğimiz can parelerimizdir” dedi.

Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, Başkent Millet Bahçesi'nde Koruyucu Aile Günü Şenliğine katıldı. Programda konuşan Emine Erdoğan, ilk kez düzenlenen Koruyucu Aile Günü kutlamaları vesilesiyle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Koruyucu aile sayısının her geçen gün arttığını ifade eden Erdoğan, koruyucu ailelerin de kendi içinde çok güçlü bir aile haline geldiklerini gördüğünü, iyilik ve merhamet birbirine eklendikçe bükülmez bir bilek olduğunu dile getirdi.

Emine Erdoğan, 10 yıl önce başlattıkları ‘Gönül Elçileri Projesi’ ile tertemiz niyetler ve bin bir emekle manzarası insaniyet olan güzel bir yola çıktıklarını anımsatarak şu ifadeleri kullandı:

"Gönüllülük, bizi biz yapan en değerli toplumsal kodlarımızdan biridir. Biz de istedik ki bu dayanışma örneği dalga dalga büyüsün. Projemizin odaklarından biri, koruyucu aile yanındaki çocuklarımızın sayısını artırmaktı. Koruyucu ailelerin kanatları altındaki çocuklarımızın sayısının, 8 bin 723'e yükseldiğini söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. 2002'de sadece 515 olan koruyucu aile sayımız, bugün 7 bin 212. Biliyorsunuz Kovid-19 salgınının hayatın her alanında son derece olumsuz etkileri oldu. Buna rağmen 2021 yılında 1213 koruyucu aile yanına 1462 çocuğumuz yerleştirildi. Şunu da büyük bir gururla söylemek isterim, koruyucu aile yanında 948 engelli çocuğumuz ilgiye, sevgiye ve şefkate mazhar oluyor. Bu evlatlarımızdan 41'inin ağır engel durumu var."

"147 bin evladımız, ailelerinin yanında destekleniyor"

Allah'tan "yeryüzünün meleği" olarak nitelendirdikleri tüm koruyucu anne ve babalardan razı olmasını dileyen Erdoğan, onlar sayesinde vicdanın, bir insanın varabileceği en yüksek mertebe olduğuna olan inancının kuvvetlendiğini bildirdi.

Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, çocuklar için birçok model geliştirdiğini, farklı hizmet modelleriyle çocukların bakımlarını sağladığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmetiyle 147 bin evladımız, ailelerinin yanında destekleniyor. Bunun yanında 18 bin 584 çocuğumuz evlat edinme hizmetinden yararlandırıldı. Koruyucu ailelerimiz için de türlü sosyal ve ekonomik destekler sunuluyor. Bakım, eğitim ve yetiştirilme harcamaları için aylık ücret ödeniyor. Bu ücret, engelli çocuklarımız için yüzde 50 daha artırılıyor. Her öğretim yılı başında eğitim masrafları için, yılda 2 kez de kıyafet ihtiyacı için ödemeler yapılıyor. Çocuklarımızın sağlık harcamaları ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında karşılanıyor. Koruyucu ailelerden sosyal güvencesi olmayan bir kişiye eğer isterse asgari ücret tutarı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında sigortası yapılıyor. Koruyucu ailelerimize ve çocuklara yönelik psiko-sosyal destek çalışmalarımız titizlikle yürütülüyor."

Çocuklar, ailelerin yanına yerleştikten sonra da devletin üzerlerinden elini çekmediğini ifade eden Erdoğan, devlet ananın kundağında bugüne kadar nice hayırlı evlatlar yetiştiğini, ancak bir aileye ait olma duygusunun paha biçilemez olduğunu ve bu yüzden devletin tüm imkanlarıyla bu güzel insaniyet yolunun ailelerle birlikte yürütüldüğünü anlattı.

Bir anne ve babanın kalbinin, dünyanın en geniş evi olduğunu ve içine tüm çocukların sığabileceğini dile getiren Erdoğan, dünyanın tüm çocuklarını öz evlat saymak için kan bağına ihtiyaç olmadığını söyledi. Emine Erdoğan, sevgiye ve güvene doymuş bir çocuğun her zorlu şartta ayakta kalabileceğine işaret ederek herkese çocukların kalplerinde insanlığa karşı güven, geleceğe dair inanç ve hayata karşı sevgi taşımalarına yardımcı olma çağrısında bulundu.

 Vatandaşları koruyucu aile olmaya davet etti

Tüm koruyucu ailelerden, yaşadıkları bu olağanüstü deneyimi herkese anlatmalarını rica eden Erdoğan, tüm anne ve babalara, ne kadar uğraşsalar da ödeyemeyecekleri hakları için şükranlarını sundu. Dünyanın en cömert ülkesi olarak anılan Türkiye'nin, şefkati Darüşşafaka, Darülaceze gibi çatıların altında kurumsallaştırabildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyayı, dostluk, kardeşlik, komşuluk, yardımlaşma, dayanışma gibi eşsiz faziletlerin pencerelerinden seyrettik. İşte, koruyucu aile hizmet modelimiz de bu anlayışın, insanın insana emanet olduğu bilincinin bir tezahürüdür. İyi muamele ettiğiniz bu çocuklarımızla dolu evleriniz 'en hayırlı ev' olarak müjdelenmiştir. Her birinize, bize böyle büyük bir insanlık örneği sunduğunuz için şükranlarımı sunuyorum. Mutluluğunuzun, beraberliğinizin, hanelerinizin bereketinin daim olmasını diliyorum. Son olarak, tüm vatandaşlarımızı, bir çocuğumuzun elinden tutmaya davet ediyorum. Çünkü bu güzel yavrular, yolunu hasretle gözlediğimiz, bilmeden özlediğimiz can parelerimizdir."

“Aile, alternatifi az bulunan sevgi ve şefkat kaynağıdır”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise programda yaptığı konuşmada ailenin, alternatifi az bulunan sevgi ve şefkat kaynağı olduğunu söyledi. Devlet bakımı ve koruması altındaki çocukların aile sevgisini yaşayabilecekleri özel bir çalışmayı devam ettirdiklerini aktaran Yanık, "Bildiğiniz gibi 2012 yılında Sayın Hanımefendi'nin himayelerinde başlayan 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi' ile koruyucu aile programlarımızda yeni ve güçlü bir adım atılmıştır. Bu projeyle birçok çocuğumuzun onları sevmeye, ihtiyaçlarını gidermeye, iyi yetişmeleri için hep yanlarında olmaya hazır ailelerle kucaklaşmaları sağlanmıştır." diye konuştu.

Bakanlık olarak, bütün sosyal politikalarda insanı ve aileyi odağa aldıklarını vurgulayan Yanık, Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti, Evlat Edinme Hizmeti ve Koruyucu Aile Hizmetleri ile her zaman ailelerin yanında olduklarının altını çizdi. İlk aşamada çocukları kendi ailelerinin yanında ekonomik olarak desteklediklerini anlatan Yanık, sosyal ve ekonomik destek hizmetiyle bir çocuk için aylık ortalama 1649 lira ödeme yaptıklarını, toplamda 146 bin 435 çocuğun ailelerinden ayrılmadan, doğdukları kültür içinde büyüyerek sağlıklı ve mutlu yetişkin bireyler olmaları için gayret gösterdiklerini dile getirdi.

"7 bin 212 aile yanında 8 bin 723 çocuğumuz bulunuyor"

Koruyucu aile hizmetiyle; kendi ailesiyle hayatına devam etme imkanını bir şekilde, bir süreliğine yitiren çocukların, bakım ve korunmasını kendi evlerinde gerçekleştiren ailelerle buluştuklarını belirten Yanık, şöyle devam etti:

"Koruyucu aile modelimizde, çocukları yetiştirme sorumluluğu, devlet ile koruyucu aileler arasında paylaşılmaktadır. Bu paylaşım, hem tarafların maddi manevi sorumluluklarını hafifletirken hem de toplumsal birliğin sıcak temaslarla organik bir zeminde sağlanması açısından önem taşıyor. Koruyucu Aile Hizmetimiz kapsamında Haziran 2022 tarihi itibarıyla 7 bin 212 aile yanında 8 bin 723 çocuğumuz bulunuyor. Koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan ve engel durumu olan çocuk sayısı 948. Bu çocuklarımızın 41'i, ağır engel durumu olan çocuklar. 269'u Suriye uyruklu olmak üzere 525 yabancı uyruklu çocuğumuz da koruyucu ailelerimizle beraber hayatlarını devam ettiriyor. Hükümetimiz, çocuklarımızı ailelerin şefkatine emanet ederken üstlendikleri bu özel sorumluluk alanında onları maddi olarak da yalnız bırakmamaktadır. Koruyucu ailelerimizi maddi olarak da desteklemek durumundayız. Engel durumu olan çocuğa bakan koruyucu ailelere de engel durumundan dolayı bakım desteği sağlıyoruz."

"Psiko-sosyal gelişimlerini, eğitime devam durumlarını izliyoruz"

Bakan Yanık, çocuk koruması ve bakımında üçüncü hizmet modelinin ise evlat edindirme hizmeti olduğunu söyledi. Biyolojik ailesiyle yaşama imkanı bulunmayan çocukları göz önüne alarak bu programı oluşturduklarını aktaran Yanık, bugüne kadar 18 bin 584 çocuğun evlat edinme hizmetinden yararlandığını ifade etti.

Koruyucu ailelerle kurdukları iş birliğini maddi desteklerin yanında çeşitli eğitimler ve danışmanlık hizmetleriyle güçlendirdiklerini dile getiren Yanık, Temel Anne-Baba Eğitimi, Çocuk Gelişimi, İletişim, Ergenlik, Travma ve İyileşme gibi birçok konuda anne-babaların bilişsel ve psikolojik yeteneklerini takviye etmeye çalıştıklarını, 2022'nin ilk 6 ayında bu eğitimlerle 1124 koruyucu aileyle bir araya geldiklerini belirtti.

Çocukları koruyucu aile yanına yerleştirdikten sonra ilk yılda her ay, ikinci yıldan itibaren ise 3 ayda bir yerlerinde, aile ortamlarında onları ziyaret ettiklerini anlatan Yanık, "Ziyaretlerimiz esnasında çocukların özellikle psiko-sosyal gelişimlerini, eğitime devam durumlarını izliyoruz. Koruyucu aile yanına yerleştirdiğimiz çocuklarımızın yüzlerinin güldüğünü, öz güvenlerinin yükseldiğini, kronik hastalığa sahip olanların dahi iyileşme sürecine girdiğini mutlulukla gözlemliyoruz." diye konuştu.

 "Almanya'nın 5 şehrinde daha aile ataşeliklerini hızlıca hayata geçirmiş olacağız"

Yanık, geliştirdikleri sosyal hizmet vizyonuyla artık yurt dışındaki vatandaşlara da ulaşmaya başladıklarını belirterek, özellikle Avrupa'da, Türk nüfusun fazla olduğu ülkelerde kurulacak Aile Ataşelikleri ile yurt dışında yaşayan vatandaşların karşılaştıkları sosyal sorunların çözümü için bütüncül çözümler üretmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Milli kültürün ve değerlerin yaşatılmasında önemli görevler üstlenmek üzere ilk etapta Düsseldorf Aile Ataşeliğine ilave olarak Almanya'nın 5 şehrinde daha aile ataşeliklerini hızlıca hayata geçirmiş olacaklarını dile getiren Yanık, yurt dışında yaşayan vatandaşların yaşadıkları ülkeye entegre olmaları, karşılaştıkları zorluklarda onların desteklenmesi ve haklarının korunması noktasında gerekli psiko-sosyal ve hukuki desteği sağladıklarını ifade etti.

"Yurt dışında da olsa kurulan her ailenin Türkiye'de bir yuva olduğunu, onların yuvasının da ülkemiz olduğunu kabul ediyoruz." diyen Yanık, şöyle konuştu:

"Almanya'da ataşeliklerimizin sayılarının arttırılmasında çocuklarımızın ve gençlerimizin, 'Alman Gençlik Daireleri' tarafından korunmaya alınmasının büyük etkisi oldu. Bakanlığımız, Alman devleti tarafından korunmaya alınan çocukların Türk koruyucu ailelerin yanına yerleştirilmesi hususunda Türk ailelerini teşvik etmek üzere çalışmalar yapmaktadır. Gençlik Daireleri tarafından koruma altına alınan Türk çocukları, çoğu zaman yeterli sayıda Türk kökenli koruyucu aile olmaması sebebiyle Alman ailelere verilmektedir. Bu durum, çocukların zaman içinde kendi kimliklerinden uzaklaşmasına, bazen kendi kimliklerini kaybetmesine neden olmaktadır. Bu tehlikenin farkında olarak özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Koruyucu Aile Günü olarak ilan ettiği 30 Haziran haftasında, Almanya'da yaşayan Türk ailelerimizden beklentimiz, bu konu hakkında bir farkındalık geliştirmeleridir."

 "Koruyucu aile hizmeti Azerbaycan'da da örnek alınıyor"

Bakan Yanık, Azerbaycan'da da koruyucu aile hizmetinin, örnek alındığını ve ülkeye adapte edilmek üzere çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Alanda görev yapan uzmanların Azerbaycan'da koruyucu aile hizmetinin oluşturulmasında rol almaya başladığını anlatan Yanık, "Azerbaycan'la yaptığımız görüşmelerde uzmanlarımızın çocuk koruma alanında görev yapan personele, koruyucu aile eğitimi vermesi ve aynı zamanda 1 yıl boyunca danışmanlık hizmeti sağlamasının çalışmaları yürütülmektedir." dedi.

Bütün çocuklar için en büyük dileklerinin sağlıklı bir toplumda, mutluluk ve refah içinde, milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak yaşamaları olduğunun altını çizen Yanık, evlatlarına gözü gibi bakan ailelere, evlat edinme ve koruyucu aile olma yüce gönüllüğünü gösteren anne-babalara kalpten teşekkürlerini sunduğunu belirtti.