…
…
…
18 Şubat 2020, Salı Kastamonu

Asırlık Gazimiz Cübbe Giydi


Türkiye’nin en yaşlı gazisi Emekli Askeri Hakim Albay Ali Cesuroğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun elinden Avukatlık Ruhsatnamesini almasının ardından cübbesini giyerek Türkiye’nin en yaşlı avukatı unvanının da sahibi oldu.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 72 sene önce mezun olan 97 yaşındaki Cesuroğlu aynı zamanda Kıbrıs ve Kore gazisi. Ordunun muhtelif yerlerinde görev yaparak vatanımıza büyük katkılar sağlayan ve 1978 yılında emekli olan Cesuroğlu, memleketi Kastamonu’ya dönerek Muharip Gaziler Derneğini kurdu. Hali hazırda derneğin başkanlığını yürüten Cesuroğlu, Avukatlık Ruhsatnamesini düzenlenen törenle Türkiye Barolar Birliği(TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’ndan aldı. Avukatlık yeminini etmesinin ardından cübbesini giyen Cesuroğlu, Türkiye’nin en yaşlı gazisi iken artık en yaşlı avukatı da oldu.

Kastamonu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Savaş, 10 yıldır Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şubesinin başkanlığını yürüten Cesuroğlu’nu evinde ziyaret etti. Kıbrıs ve Kore anılarını anlatan Cesuroğlu, emekli olduktan sonra Kastamonu’ya döndüğünü, dönemin valisi, belediye başkanı ve garnizon komutanından da destek alarak Muharip Gaziler Teşkilatı’nı kurduğunu söyledi.

 

Bir şey vardı noksan o da avukatlık”

Türkiye’nin en yaşlı gazisi olduğunu söyleyen Cesuroğlu, “Genel merkezden bana Türkiye’de yaşayan en yaşlı gazi olduğumu, Emekli Sandığından gelen kayıtlardan bunu tespit ettiklerini söylediler. Böylece Türkiye’nin en yaşlı gazisi oldum. Hâkimlik, albaylık ve Türkiye’nin en yaşlı gaziliği unvanını aldım. Bir şey vardı noksan olan o da avukatlık. 30 sene hâkimlik yaptığım için avukatlık stajı yapmadan doğrudan doğruya avukatlık ruhsatı alabiliyordum. Arkadaşlarımın ısrarı üzerine müracaat ettim. Türkiye Barolar Birliği Başkanının da nazarı dikkatini çekmiş, ‘Bizim camiamızda bu yaşta kimse yok, bu zatın ruhsatını gönderemem, bizzat kendim gider veririm’ demiş. Nitekim geldiler ve bana ruhsatımı takdim ettiler. Böylece bu sefer de avukatlık eklendi. Kastamonu zaten her şeye layık, bana haddinden fazla değer veriyorlar, onlara son derece saygılıyım. Ölünceye kadar da gücüm yettiği sürece buna devam edeceğim. Zaten sağlığım gayet iyi, şükürler olsun ki enerjimden bir şey eksik değil. Şuan 96 yaşımı bitirdim 97 yaşımın ortasındayım” dedi.

Güney Kore ve Kıbrıs’ta gösterdiği üstün başarılardan dolayı madalya aldığını vurgulayan Cesuroğlu, “Madalyalardan bir tanesi Birleşmiş Milletler Ordusu Başkomutanlığı tarafından verildi. İki tanesi de Kıbrıs Hükümeti tarafından verildi” şeklinde konuştu.

Savaş Anıları Kitap Olacak

Cesuroğlu, diğer gazilerle birlikte savaş anılarını topladıklarını, bu anıları kitap haline getireceklerini söyleyerek, “Güney Kore’ye de gittik, Kıbrıs’a da gittik. Kıbrıs’a Cuma namazına giderken nasıl bir duygu varsa yine öyle bir duyguyla gittik. Oradaki duyguyu anlatamıyorum. İçimizden gelen bir vatan duygusu idi. Savaşan gazilerin bir takım anıları vardır.  Çanakkale Savaşı’na gidenlerin daha güzel anıları vardır. Onlar anılarını yazmamışlar. Keşke bir yerlere yazsalardı. Ben de gazi arkadaşlarıma talimat verdim. Kendi savaş anılarını yazacaklar. Biz bunları topluyoruz. Büyük bir kısmını topladık, kitap şeklinde yayınlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gençlere Tavsiye

Cesuroğlu gençlere tavsiyelerde de bulunarak şunları söyledi:

“Gençler bilgisayarı, teknolojiyi bırakıp derslerine baksınlar. Türkiye’nin geleceği bilgisayar oyunlarında, çizgi romanlarda değil. İmkân nispetinde anne ve babalar çocuklarını televizyon, telefon veya tablet başına vermesin. Çocuklarını oyalamak için teknolojik aletlere mahkum etmesinler. Sonra bağımlılık teşkil ediyor. Bunlardan mutlaka uzak dursunlar. Mutlaka okusunlar, öğrensinler, okuduklarını benimsesinler. Türkiye’nin geleceğine inanıyorum, çok ilerledik, çok güzel şeyler görüyorum. Japonya’ya gittiğim zaman üzülürdüm, şimdi Japonya’ya yaklaştık. Devletimiz çok güzel çalışıyor, eminim ki çok daha iyi olacağız.”