…
…
…
…
…
15 Kasım 2019, Cuma Ankara, Türkiye

Bakan Selçuk: “Yasalar Nezdindeki Adalet Anlayışı ile İnsanların Vicdanındaki Adalet Anlayışı Arasındaki Mesafenin Kapanması İçin Emine Bulut Davasına İtirazın Yapılması Gerekliydi”


Bakan Selçuk: “Yasalar Nezdindeki Adalet Anlayışı ile İnsanların Vicdanındaki Adalet Anlayışı Arasındaki Mesafenin Kapanması İçin Emine Bulut Davasına İtirazın Yapılması Gerekliydi”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile birlikte Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesine katıldı.

Burada konuşan Selçuk, kadına yönelik şiddetle ilgili ne kadar fazla paydaş bulursak o kadar etkin çözüm bulacağımızın inancıyla, 2007’den bu yana kadına yönelik şiddetle ilgili tüm taraflarla, son 2 senedir ise iki bakanın katılımıyla gerçekleştirildiğini kaydetti.

“Emine Bulut Davası İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası İstemiyle İtiraz Ettik”

Bakan Selçuk konuşmasında Emine Bulut davasını hassasiyetle takip ettiklerini ifade etti: “Bakanlık olarak 6284 kapsamında 100 bini aşkın davamız var. Sanığa verilen cezanın toplumun adalet duygusunu zedelemeyen, kamu vicdanını rahatlatan bir karar olması için; gerekçeli kararın Bakanlığımıza mahkemece tebliğ edilmesinden sonra istinaf yoluna başvurarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle itiraz ettik.” dedi.

“Hiçbir cezanın Emine kardeşimizi ve mağdur kadınlarımızı geri getirmeyeceğini biliyoruz.” diyen Bakan Selçuk, yasalar nezdindeki adalet anlayışı ile insanların vicdanındaki adalet anlayışı arasındaki mesafenin kapanması için bu itirazın yapılması gerekliliğine işaret etti.

“Kadınlarımızın Onur ve Haklarının Çiğnenmemesini, Asli Meselemiz Olarak Görüyoruz”

Bakan Selçuk, “Biz her şeyden önce yaşanan şiddetin ve haksızlığın kendisiyle ilgileniyoruz. Kadınlarımızın onur ve haklarının çiğnenmemesini, asli meselemiz olarak görüyoruz. Her daim söylüyoruz, kadına yönelik şiddetin her türlüsünü, insanlığa ihanet olarak kabul ettiğimizin bilinmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Tüm Kesimlerin İnisiyatif Almasına İhtiyaç Var”

Bakan Selçuk, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumun bütün kesimlerinin inisiyatif alması çağrısı yaptı: “Yürütülecek bu çalışmalarda, çok sayıda kurum ve kuruluşun önleme açısından, koruma, cezalandırma ve politika boyutuyla sürecin içinde yer alması önem arz ediyor.”

Kadına şiddetle mücadele kapsamında 4P denilen süreçlerin önemine vurgu yapan Bakan Selçuk önleme-koruma-kovuşturma ve politika geliştirmenin önemine dikkati çekti. Selçuk, “Alt yapı olarak belli bir aşamaya gelmiş durumdayız. Sizlerin geri bildirimiyle, kamu kurum ve kuruluşlarımız ve STK’larımızın da uygulamalarıyla, çalışmalarıyla inanıyoruz ki kadına yönelik şiddette Türkiye’de daha etkin bir konuma geleceğiz” ifadelerini kullandı.

Zehra Zümrüt Selçuk, çözüm olarak; kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamanın temel hedef olduğuna işaret etti.

Selçuk, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmalarını “Yasal çalışmalara destek ve görüş verme; eğitim ve farkındalık artırma çalışmaları; şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik kurumsal mekanizmaları güçlendirme çalışmaları ve en önemlisi de kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu artırma çalışmalarından oluştuğunu belirtti.

Yürürlükte olan 3. eylem planının 2020 yılı sonuna kadar devam ettiğini hatırlatan Bakan Selçuk, 4. Ulusal Eylem Planı için de, hazırlıkların gelecek yıl başlatılacağını kaydetti. Bakan Selçuk, ayrıca, “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nı 2018 yılı itibarıyla yürürlüğe konulduğunu ve eğitim, ekonomi, sağlık, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya olmak üzere 5 temel eksende faaliyet gerçekleştirildiğini söyledi.

"300 Bini Aşkın Kamu Görevlisine Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi İçin Eğitim Verildi”

Selçuk, bugüne kadar 118 bin polis, 12 bine yakın jandarma personeli, 100 bini aşkın sağlık personeli ve yaklaşık 87 bin din görevlisine kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitim verdiklerini açıkladı.

Toplumsal bilinç ve sorumluluğun en temel mesele olduğunun altını çizen Selçuk, "Özellikle medya mensuplarımızdan da hassasiyet bekliyoruz. Medyadaki kullanım dili, haberin yansıma şekli tüm vakaları etkiliyor. Haber alma özgürlüğü kadar şiddet mağduru olan kadınları koruma içgüdüsü ile bu haberlerin yapılması önem kazanıyor." dedi.

“Kadına Şiddetle Mücadelede Medya Özellikle Daha Hassas Davranmalı”

Bakan Selçuk, kadına yönelik şiddetin tek bir kurumun, kuruluşun müdahalesi ve gayretleriyle sona erdirilemeyeceğine vurgu yaparak bu alanda köklü ve gerçekçi bir çözüm, ancak güçlü bir işbirliğiyle olacağının altını çizdi.

Bakan Selçuk 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, “Acil Faaliyet Planı”nın kamuoyu ile paylaşılacağını da ifade etti.

Kadına şiddetle mücadelede medyayı özellikle daha hassas davranmaya çağıran Bakan Selçuk, haberlerin şiddet mağduru kadınları etkileyebileceğinin göz önüne alınması gerektiğini kaydetti. Sosyal medyanın da dikkatli kullanılması gerektiğine dikkat çeken Bakan Selçuk, “Bu noktada tüm Türkiye tek yürek olabilirse bu bizim daha hızlı sonuç alacağımıza toplumsal refahı artıracağına inanıyorum.” dedi.

“Kadına Şiddet Konusunda Asla Toleransımız Yoktur"

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yaptığı konuşmada, "Kadına şiddete karşı fayda sağlayacaksa biz Anayasa'yı bile değiştirmeye hazırız." dedi

Bakan Gül, kadına yönelik şiddeti insanlığa yapılan en önemli ihanet olarak nitelendirerek, şunları kaydetti:

"Şiddet mağduru kadınların çoğunluğunun aile içi şiddetten etkilendiği ortaya çıkmaktadır. Bu konudaki birçok çalışmaya karşın hala kadına yönelik şiddetle karşılaşmaktayız. Her nerede ve ne şekilde yaşanırsa yaşansın kadına şiddete karşı en güçlü şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadına şiddet konusunda asla ama asla toleransımız yoktur, olamaz."

Kadına yönelik şiddete karşı önleyici politikalar geliştirdiklerini ve koruyucu tedbirleri almaya devam ettiklerini belirten Gül, gerek ceza, gerek hukuk mevzuatında yapılacak düzenlemenin kadının haklarında yeni mağduriyetlere sebebiyet vermemesi için her türlü çabayı göstereceklerinin altını çizdi.

“Kadına Şiddetle Mücadelede Elektronik Kelepçe ve KADES Mobil Uygulamasını Devreye Aldık”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da komitedeki konuşmasında kadına şiddet konusunun değerlendirilmesi zor ve ülkelerin gelişmişlik seviyelerine bağlı olmayan bir konu olduğunun altını çizdi. Kadın cinayetlerine dikkat çeken Soylu, elde edilen verilere göre eğitim seviyesi yükseldikçe cinayet işleme yüzdesinin düştüğüne dikkat çekti. Soylu, “2019 yılı kadın cinayeti sayısı şu an için 299 olmuştur.” dedi. Bakan Soylu, Emine Bulut cinayetine de değindi ve “Emine Bulut cinayetinde, mağdurun daha önce faille ilgili hiçbir başvurusu veya şikayeti olmadığı gibi, failin de böyle bir hadiseye işaret olabilecek bir hareketi söz konusu olmamıştır.” ifadelerini kullandı.

Kadına şiddetle mücadele çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Bakan Soylu, “Daha önce uygulamada olan elektronik kelepçe, kendi adına etkin bir sistem ve bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra bakanlık olarak “KADES” adlı bir uygulama geliştirdik. Telefona indirilen bu mobil uygulama sayesinde tek dokunuşla merkezimize bir alarm düşüyor ve en kısa sürede olay yerine ekip sevk edebiliyoruz.” açıklamasında bulundu.

75 Kamu, 21 Sivil Toplum, 4 Sendika, 9 Uluslarası kuruluştan temsilciler ile 15 Akademisyenin katıldığı toplantı açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.