Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca Müslümanlar tarafından kutlanan Kurban Bayramı, yardımlaşma ve dayanışmanın temel olduğu dini bayramlarımızdan ikincisidir. Bu bayram; Hz. İbrahim’in, yıllarca çocuk sahibi olamayıp Allah’a bu hususta yakarışını dile getirmesi, eğer zürriyetini devam ettirebileceği bir evladı olursa onu Allah’a kurban edeceği adağını adaması sonrası Hz. İsmail’in dünyaya gelişiyle ve Hz. İsmail çocukluk çağında iken babası Hz. İbrahim’in adağını gerçekleştirmek için Hz. İsmail ile birlikte Mekke’de Sebir Dağında emrolunan vahyi yerine getirmesi üzerine Müslümanların, kulluk bilincini hissedip Allah’ın emirlerine boyun eğdiğini gösterdiği bir ritüeldir.

Kültürümüzde çok özel bir yeri olan Kurban Bayramında müminler, her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail'in, Cenab-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduklarını simgesel davranışla göstermiş olmaktadır. Bu kutsal fariza ile Allah’tan, kendisine sunulan tüm kurbanları makbul buyurmasını, kurbanları, hem zat-ı Celal’ine, hem de birbirimize yakınlaşmamız için bir vesile kılmasını niyaz ediyorum.

Nitekim bayramlar; toplumun manevi bir zenginliği olup birlik ve beraberliği perçinleyen, insani vasıfları ön plana çıkaran, dostluk, kardeşlik ve dayanışma duygularının en derin yaşandığı çok özel ve mübarek günlerdir.

Toplumumuzda önemli bir yeri olan bu mübarek günlerde bizler, kurban ibadetimizi ifa edip sahip olduğumuzu komşularımızla, akrabalarımızla, dostlarımızla paylaşmanın sevincini yaşarken, tüm İslam coğrafyasının da aynı müstesna heyecanı yaşamasını samimiyetle arzu ediyorum.

Kurban ibadetimiz dolayısı ile toplumumuzda maddi yoksunluk içerisinde olan vatandaşlarımızın da gıda ihtiyacını temin ederken aynı zamanda sosyal adaleti ve sosyal dayanışmayı da tam manasıyla sergilemiş bulunuyoruz. Toplumun, dezavantajlı kesimine hizmet vermekte olan Bakanlığımızın çalışma usul ve esasları çerçevesinde hemen hemen her gün her an karşılaşabildiğimiz gelir düzeyi düşük vatandaşlarımızın, yaşamış olduğu zor koşullara dikkat çektiğimizde, bu dini bayramımızdaki dayanışmanın, sevgi ve adalet perspektifinde en kutsal merhalelere ulaştığına şahitlik ediyoruz.

Sevinçlerin paylaştıkça çoğaldığı, kederlerin paylaştıkça azaldığı ideolojisiyle bayramlarımızın, ülkemizde, neşe, kardeşlik, barış ve merhamet duygusunun devamlılığını arz etmesini temenni ediyor, bu duygu ve düşüncelerle başta çalışma arkadaşlarımın, şehit ailelerimizin ve gazilerimizin olmak üzere tüm vatandaşlarımızın mübarek Kurban Bayramını kutluyor, ilimize, ülkemize,  İslam alemine ve dünya ülkelerine huzur ve barış getirmesini, Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.