…
28 Ağustos 2020, Cuma Karabük,TÜRKİYE

İl Müdürümüz Galip SÖKMEN’in, 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı;


Bugün, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına temel teşkil eden, 30 Ağustos 1922'de kazandığımız ve milletçe kutlamanın haklı gurur ve heyecanını yaşadığımız Büyük Zafer'in 98. Yıldönümüdür. Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ayak basmasıyla başlayan İstiklal Savaşımızın en önemli dönüm noktalarından biri olan 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruzun ve Atatürk'ün bizzat komuta ettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin neticesinde 30 Ağustos günü elde edilen nihai başarı, kurtuluş mücadelemizi zaferle taçlandırmıştır.

Zaferler ayı olarak nitelendirilen Ağustos ayında, 1071 Malazgirt, 1473 Otlukbeli, 1514 Çaldıran, 1516 Mercidabık, 1521 Belgrad, 1526 Mohaç, 1571 Kıbrıs, 1921 Sakarya, 1922 Dumlupınar ve daha nice zaferler kazanılmıştır. Milli egemenliğimiz yolunda kazanılan en şanlı zaferin tarihi olan 30 Ağustos da bu zaferlerimizden bir tanesidir ve aynı zamanda 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan bağımsız, ulusal egemenliğe dayalı, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetinin temelinin atıldığı tarihtir. Bu önemli günün anlam ve önemini, Büyük Zafer'in ikinci yıldönümünde Dumlupınar'ın Çal tepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği söylevde, “30 Ağustos Savaşı, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasını oluşturur. Millî tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir yön vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada sağlamlaştırılmış oldu. Sonsuz hayatı burada taçlandırıldı. Savaş ve özellikle meydan savaşı yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir; milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı, milletlerin tüm varlıklarıyla, ilim ve fen sahasındaki dereceleriyle, ahlâklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi güç ve iyi huylarıyla ve her türlü araçlarla çarpıştığı bir sınav sahasıdır." sözleriyle daha net görürüz.


İşte kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin; kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekün bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır. Türk ulusu, bu meydandan da Başkomutanın liderliğinde alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Bu zaferle, Türk ulusu, son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk’ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır.

30 Ağustos Zaferini bize armağan eden kahramanlıklarla dolu tarihimizde korkusuzluğun, yurtseverliğin, bir efsanesi, bir destanı olan başta İstiklal Savaşımızın önderi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi sevgi, saygı, minnet ve rahmetle yad ediyor, gazilerimizi şükranla anıyor ve güzel ülkemizin her bir ferdinin 30 Ağustos Zafer Bayramını can-ı gönülden tebrik ediyorum.