Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası "İşin Geleceği Tehditler ve Fırsatlar" Konferansı ile Genel Merkez Hizmet Binası açılışına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konferansta yaptığı konuşmada, Memur-Sen'in kuruluşuna liderlik eden Akif İnan'ın, "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır" anlayışına uygun olarak son nefesine kadar ülkenin ve milletin istikbali için mücadele ettiğini aktardı.
Türkiye'de ideolojik sendikacılığın yerini temel hedefi emekçilerin hak ve imkanlarını güçlendirmek olan yeni bir sendikal anlayışın aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen'in her türlü vesayete karşı yürüttüğü mücadeleyi takdirde karşıladıklarını özellikle belirtmek istediğini dile getirdi ve sendikanın özgür, özgün tavrının gelecek dönemde güçlenerek devam edeceğine inandığını vurguladı.
“Zulümlere Tribünden Seyirci Olmayız, Gereken Neyse Onu Yaparız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu arada 31 Mart itibarıyla tamamlamış olduğumuz seçimlerden sonra bazı belediyelerdeki gelişmelerden rahatsızlık duyma gibi veya o bulundukları yerde mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdüremeyenler sebebiyle Memur-Sen camiasının asla rahatsızlık duymaması gerekir. Şunu unutmayın, insanoğlu hem cahildir hem zalimdir ve bir yere kadar menfaatleriyle beraber hep yürür. Ben Memur-Sen camiasının bu seçimler sebebiyle ortaya çıkan tabloda bulundukları yerlerde dimdik duracaklarına inanıyorum. Ne yapacak? Seni makamından mı alacak? Alsın. Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Çünkü 657 denilen bu yasa bir defa sizi güçlü bir şekilde koruma altına almıştır. Kaldı ki bu yollara tevessül edenler karşısında arkanızda kapı gibi bir Memur-Sen camiası var. Yine şunu bilmeniz lazım ki bu ülkede şu anda bir hükümet var. Biz hiçbir zaman yapılacak bu zulümlere tribünden seyirci olmayız. Yapılması gereken neyse onu da yaparız. Ben yürütmenin başıyım, yasamanın başı ise şu anda yine genel başkanı olduğum partimin bir mensubu olan arkadaşım, o da yasamanın başıdır. Bütün bu imkanlarımızla eğer bir zulüm varsa bu zulmün karşısında durmak bizim için en önemli görevdir.” dedi.
"Aleyhimizdeki Haberlerin Sayısı Daha Da Katlanıyor"
Financial Times gazetesinin haberine ilişkin "Ne yaparsanız yapın, hangi başlıkları atarsanız atın, Türkiye dimdik ayaktadır, güçlenerek de yoluna devam edecektir." Diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz terörle mücadele ve mülteciler meselesindeki çifte standarda dikkat çektikçe aleyhimizdeki haberlerin sayısı daha da katlanıyor. Ey Financial Times, 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'yi sen tanıdın mı? Senin ülkende şu anda ne kadar mülteci var? Hadi bir de onu haber yap bakalım. Bizi birkaç marjinalin iftirası değil, hiçbir araştırma yapılmadan, iddialar teyit edilmeden, işin aslı muhataplarına sorulmadan Türkiye karşıtı her türlü habere, her türlü propagandaya prim verilmesi rahatsız ediyor."
"Hak Arama Mücadeleleri Demokrasinin Bir Gereğidir"
"Seçim döneminde yaşanan tartışmalar artık sona ermiş, herkes günlük hayatına yönelmiş, evine, işine, gücüne yoğunlaşmıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak arama mücadeleleri demokrasinin bir imkanı ve gereğidir. Kimse hak arama mücadelesi verenleri hakaretle eleştirme yoluna gidemez." ifadesini kullandı.
"Asıl Gündemimize Odaklanmamız Şarttır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin bekasını ilgilendiren konularda siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyup 82 milyonla Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz." şeklinde konuştu.
"Kıdem Tazminatında Tarafların Görüşleri Sürece Dahil Edilecek"
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, konferansta kıdem tazminatı düzenlemesi ile ilgili konuştu.
Bakan Selçuk buradaki konuşmasında, kıdem tazminatının sadece bugünün konusu olmadığını, eskiden beri gündemde olan bir konu olduğunu söyledi.
Kıdem tazminatının hem hükümetin hem sosyal tarafların gündeminde olduğunu ve Yeni Ekonomi Programında da yer aldığını belirten Bakan Selçuk, şu açıklamalarda bulundu:
"Son açıklanan yapısal dönüşüm adımları çerçevesinde çalışmalarımızı başlattık. Burada en önem verdiğimiz husus, tüm tarafların görüşlerinin ve değerlendirmelerinin sürece dahil edilecek olması. Dolayısıyla tüm sosyal tarafların uzlaşısıyla her tarafın müsterih olacağı, ülkemizin, işverenimizin, çalışanlarımızın ve çalışma hayatımızın faydasına olacak, herkesin mutlu olacağı bir düzenlemeyi, bir çözümü bulacağımızı bir kez daha vurgulamak isterim."
"Bu Değişimi En İyi Şekilde Yönetmek Zorundayız"
Teknolojik gelişim sürecinin yeni imkan ve fırsatlar sunarken diğer taraftan da bazı tehditleri beraberinde getirdiğine dikkati çeken Bakan Selçuk, "Ailelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız, ilgili tüm taraflarla insanlık tarihini yeniden şekillendiren bu değişimi en iyi şekilde yönetmek zorundayız. Toplum olarak bu süreci doğru yönetebilir, neslimizi yeni koşullara uygun bir şekilde hazırlar ve yetiştirirsek eğer, sadece ülkemize değil insanlığa da büyük bir katkımız sunmuş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Selçuk, dijital teknolojilerin yaygınlaşmasının yeni sanayi devriminin de ortaya çıkmasına yol açtığını belirterek, şöyle devam etti:
"Endüstriyel robotların, akıllı yazılımların, yapay zekanın getirdiği avantajlar; iş dünyasında ve fabrikalarda makineleşmenin yaygınlığını hızla artırmakta. Diğer taraftan bu dönüşümün, mevcut pek çok iş ve görev türünün gelecekte değişmesine veya yeniden tasarlanmasına sebep olacağı da öngörülmekte. Bu değişim, kurum ve kuruluşların yeni rekabet koşullarına hazırlanmalarını zorunlu hale getiriyor."
"Değişimin Getirdiği Fırsatları Değerlendireceğiz"
Türkiye'nin yeni sanayi devriminde "Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye" olarak tanımlanan bir süreci sürdürdüğünü vurgulayan Bakan Selçuk, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Gelecek; bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacaktır.' ifadesi hem bu sürecin önemini vurguluyor hem de hedef perspektifimizi zenginleştiriyor. Hükümetimiz, dijital dönüşümde kamu hizmetlerini; sosyal ve ekonomik hayatı çok boyutlu ve küresel ölçekte etkileyecek önemli bir gelişme olarak ele alıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile 'Dijital Dönüşüm Ofisi'nin kurulması, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca 'Türkiye'nin Sanayi Devrimi: Dijital Türkiye Yol Haritası' ile 'İmalat Sanayinin Dijital Dönüşümü Raporu ve Yol Haritası'nın hazırlanması, 'Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu'nun kurulmuş olması çok önemli adımlarımızdır."
Bakan Selçuk, hükümetlerinin teknolojik dönüşümde attığı adımların devrim niteliğinde olduğunu dile getirerek, "Bu teknolojilere sahip olmak nitelikli insan gücüne, ciddi tekabül süreçlerine ve güçlü mali bir yapıya sahip olmayı gerektiriyor. İnşallah daha parlak bir geleceği şekillendirmek ve toplumlarımızın yapısını güçlendirmek için bu değişimin getirdiği fırsatları değerlendireceğiz." dedi.
Bilişim Sektöründeki Kurslara 60 Bin Kişi Katıldı
Geçmişte önemli olan fiziksel gücün yerini bugün fikir gücünün aldığına dikkati çeken Bakan Selçuk, şunları kaydetti:
"Bakanlık olarak en önemli gündem maddelerimizden birisi de işin geleceği. Bu kapsamda, ILO'nun hazırlamış olduğu 'Daha Parlak Bir Gelecek İçin İş Raporu'nu da titizlikle inceledik. Esasen, İŞKUR'un yaptığı İşgücü Piyasası Araştırmalarında da ele aldığımız başlıklardan birisi 'İş'in Geleceği'. Bu araştırmada özellikle iş gücü piyasasının talep boyutunu ele alarak, mevcut açık işler ve gelecek dönemde iş gücünün eğilimlerini inceliyoruz. Çıkan sonuçlarımızı kısa dönemde iş gücü yetiştirilmesi için temel veriler olarak kullanıyoruz."
Son 5 yılda bilişim sektöründe düzenledikleri mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programlarına 60 binden fazla kişi katıldığını bildiren Bakan Selçuk, bu eğitimleri tamamlayanların yüzde 60'ından fazlasının sektörde kalıcı olarak istihdam edildiğini sözlerine ekledi.
107 ülke, 170 konfederasyon, 13 uluslararası ve bölgesel yapıdan 300 yabancı sendikacının katıldığı programda, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hak- İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan ve yabancı katılımcılar da konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmaların tamamlanması ile aile fotoğrafı çekilerek hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.