Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, kadın ve çocuklar söz konusu olduğunda Bakanlıklarına intikal ettiği andan itibaren konunun bir şekilde tarafı olduklarını belirterek, "Başak Cengiz örneğinde olduğu gibi rastgele olmuş olaylarda da hemen konunun emniyet güçlerine, kolluğa ve yargıya intikal etmesinden, öğrendikten sonra konuya dahil oluyoruz ve başından sonuna takip ediyoruz." dedi.
Bakanımız Derya Yanık, Samsun'da bir takım ziyaretler gerçekleştirdi. AK Parti Teşkilat Akademisi Programı'na katılmak üzere geldiği kentte Bakanımız Derya Yanık, temasları kapsamında Vali Zülkif Dağlı'yı makamında ziyaret etti. Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığına geçen Bakanımız Derya Yanık, burada Belediye Başkanı Mustafa Demir'den çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Bakanımız Derya Yanık, ziyaretleri kapsamında Şehit Piyade Uzman Çavuş Harun Çalışkan'ın ailesini ziyaret ederek, başsağlığı dileğinde bulundu.
Daha sonra Samsun Çocukevi ve Çocuk Destek Merkezi ile Samsun Huzurevi'ni ziyaret eden Bakanımız Derya Yanık, burada yaptığı açıklamalarda İstanbul Ataşehir'de uğradığı kılıçlı saldırıda hayatını kaybeden mimar Başak Cengiz cinayetinin herkesi çok etkilediğine işaret etti.
Bakanımız Derya Yanık, "Davayı başından beri takip ediyoruz. Aileyle doğrudan temas içerisindeyiz. Onları yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Şu anda soruşturma aşaması devam ediyor. Biz de dava açılar açılmaz Bakanlık olarak müdahalede bulunacağız. O süreci zaten takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Başak Cengiz cinayetinin görüntülerinin kamuoyuna sızdırılmasıyla ilgili de şikayetlerini yaptıklarını anlatan Bakanımız Derya Yanık, şöyle devam etti:
"Bu görüntülerin kamuoyuna izletilmemesi gerekiyordu. O görüntüler normal şartlarda çok mahrem görüntüler. Ya emniyettedir ya savcılık dosyasındadır. Dolayısıyla bir şekilde ihmali olan kamu görevlileri varsa onların da gerekli soruşturmadan geçmesi için suç duyurusunda bulunduk. Yine o dosyada başkaca ihmal ve kusuru olanlarla alakalı da yine hukuki haklarımızı, şiddet mağdurlarının bir hak savunuculuğu yapan Bakanlık olarak onlarla ilgili de gerekli işlemleri yapıyoruz, yapacağız. Önümüzdeki süreçte bir parça soruşturmanın ilerlemesini bekliyoruz. O süreçte Başak Cengiz ve diğer şiddet mağdurları, hepsini takip ediyoruz. Bunu kamuoyunun bilmesini çok isterim. Kadın ve çocuklar söz konusu olduğunda Bakanlığımıza intikal ettiği andan itibaren biz konunun bir şekilde tarafı oluyoruz. Başak Cengiz örneğinde olduğu gibi rastgele olmuş olaylarda da hemen konunun emniyet güçlerine, kolluğa ve yargıya intikal etmesinden, öğrendikten sonra konuya dahil oluyoruz ve başından sonuna takip ediyoruz. "
Bakanımız Derya Yanık, konunun adli yönü dışında mağdurların çevresinde örselenme yaşayan çocuk veya yetişkin kadın ve erkeklere yönelik de psikodestek hizmetler yaptıklarına dikkati çekti.
Şiddet olaylarının hiç yaşanmamasını arzu ettiklerini vurgulayan Bakanımız Derya Yanık, şunları kaydetti:
"Nitekim kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyor ve bu işi tümüyle toplumdan kazıyabilmek için uğraşıyoruz ama siz de takdir edersiniz ki böyle bir sosyal durum toplumun bütün taraflarının ortak mücadelesiyle, ortak bir tavrıyla aile, komşu, kamu kurumları, eğitim kurumları, sağlık kurumları, yargı kurumları, akla gelebilecek bütün tarafların beraber hareket etmesi, beraber tavır geliştirmesiyle mümkün olacak bir mücadeledir. Bakanlık olarak kendi sorumluluk kısmımızı yerine getirirken kamuoyu bilinci de geliştirmeye, kamuoyunda bu konuda farkındalık oluşturulması, bir tavır geliştirilmesini sağmaya çalışıyoruz."
Bu konuda medyanın önemli bir paydaş olduğunu, şiddetin engellenmesi ve yayılması konusunda sorumluluğu bulunduğunu belirten Bakanımız Derya Yanık, sorumlu yayıncılık ilkesiyle hareket eden tüm medyaya teşekkür etti.
Mersin'in Gülnar ilçesinde Müslüme Yağal'ın ölü bulunmasıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Bakanımız Derya Yanık, şunları söyledi:
"Müslüme 3,5 yaşında küçük bir kardeşimiz. Detay vermeyeceğim ama şunu söyleyeyim; Müslüme cinayetinde soruşturma ilerledikçe cinayetle ve ailenin durumuyla alakalı pek çok detay ortaya çıkmaya başladı. Biz de en başından, konuya vakıf olduğumuz dakikadan itibaren o konuda yapılması gereken her türlü adımı atıyoruz. Ailede anneyi ve 4 kardeşi kurum korumasına aldık. 18 yaş altı iki kız kardeş, iki erkek kardeş ve anne olmak üzere kurum korumasına aldık. Süreci takip ediyoruz. Dava açıldığında müdahil olacağız. Sorumlu ya da sorumlular, mağdur ya da mağdurlar her kimse, sorumlular hakkında hukuki süreç, mağdurlar hakkında korunma, psikososyal destek, her ne varsa bunları da eksiksiz yerine getireceğiz."