…
…
…
…
19 Mart 2024, Salı Ankara, Türkiye

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş huzurevi sakinleri ile iftarda buluştu


Emine Erdoğan Hanımefendi, güçlü bireylerden oluşan güçlü bir toplumun, hayatın bütün evreleriyle barışık bir yaşam biçimiyle mümkün olduğunu belirterek, "Böylesi bir toplum, gençliğin dinamizmi ile yaşlılığın bilgeliğini harmanlayabilen ülkelerin erişebileceği bir idealdir." dedi

Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, Yaşlılara Saygı Haftası dolayısıyla huzurevi sakinleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen iftarda bir araya geldi.

Buradaki konuşmasında milletin evi külliyede, huzurevi sakinlerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, ramazanın en güzel ve özlenen yanlarından birisinin de insanları sevdikleriyle buluşturan bereketli sofraları olduğunu kaydetti.

İftar masasının, ailenin genç, yaşlı, uzak, yakın tüm fertlerini etrafında topladığını ifade eden Emine Erdoğan, "Sofralarımızın baş köşesi ise aileyi birleştiren, bir arada tutan büyüklerimize ayrılır. Nitekim, kültürümüzde ve manevi dünyamızda, yaşlılığın müstesna bir değeri vardır." diye konuştu.

Anadolu geleneğinde yaş almanın "hayatın deneyimleri ve hikmetleriyle yoğrulmak" demek olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Saça ve sakala düşen aklar, emeğin, alın terinin ve arifliğin izidir." dedi.

Yaşlıların, hayatın her aşamasında deneyimlerinden yararlanılması gereken birer hazine, engin birer okyanus gibi görülmesi gerektiğini vurgulayan Emine Erdoğan, kitaplarda yazmayan, hayata ve geçmişe dair bilgilerin yaşlıların hafızasında saklı olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zira büyüklerimiz, yakın tarihimizin canlı tanıkları, binlerce yıllık kültürümüzün manevi taşıyıcılarıdır. Yaşlıları ile bağ kuramayan bir toplum, geçmişin birikimiyle donanmış eşsiz bir pusuladan mahrum kalıyor demektir. Ne yazık ki modern çağın kabulleri, ebedi gençliği yücelterek, yaşlılığı normalin dışına itmeye çalışıyor. Halbuki, güçlü bireylerden oluşan güçlü bir toplum, hayatın bütün evreleriyle barışık bir yaşam biçimiyle mümkündür. Böylesi bir toplum, gençliğin dinamizmi ile yaşlılığın bilgeliğini harmanlayabilen ülkelerin erişebileceği bir idealdir."

"Kökleriyle bağı güçlü olan ağacı, hiçbir rüzgar yıkamaz"

Emine Erdoğan, büyüklerin, aileyi bir arada tutan ve koruyan rolüne ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, "Kökleriyle bağı güçlü olan ağacı, ne kadar sert olursa olsun hiçbir rüzgar yıkamaz. Gençlerimizi büyüklerimizle bir araya getiren, adeta bir hayat stajı imkanı sunan projeleri hassaten önemli görmeliyiz." şeklinde konuştu.

Modern hayatın sürüklediği dinamizmle insanların, zamanın akışını takip edemeyecek kadar hızlı yaşadıklarını belirten Emine Erdoğan, artık "nasılsın?" sorusuna karşılık, daha çok "koşturuyorum" cevabı verildiğini ve bu koşturma halinin, gerilimin, kalbi ve ruhu yorup, hayatın esas anlamlarının kaçırılmasına sebep olduğunu söyledi.

Büyüklerin, hayat yolunda sükunet ve sebatla yürümeyi öğretecek, doğru istikameti ve kestirme yolları gösterecek rehberliği şefkatle sunduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ömürlerince topluma ve ülkemize fedakarca katkılar sunan yaşlılarımızın, sağlık ve huzurla yaşayacakları hayat standartlarını oluşturmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Tüm ilgili kurumlarımız, yaşlılarımızın sosyal yaşamdan kopmadan, kaliteli vakit geçirmelerini sağlayacak imkanlar sunmak için seferber oluyor."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yaşlıların ev sıcaklığında bakım hizmeti alabildiği huzurevlerinin sayısını ve kalitesini istikrarlı bir şekilde artırma gayretinde olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, "Bakım hizmetlerinin kalitesinin artırılması amacıyla hazırlanan rehber ile yaşlı bakım kuruluşlarının standartları iyileştiriliyor. Diğer yandan Bakanlığımızın hayata geçirdiği Evde Bakım Sistemi ile yaşlılarımız kendi evinde bakım imkanı elde edebiliyor. Böylece aile bağları güçlenirken kurum bakım hizmetine olan ihtiyaç azalmış oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Emine Erdoğan,18-24 Mart arasındaki günlerin Dünya Sağlık Örgütü tarafından "Yaşlılara Saygı Haftası" olarak ilan edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bizim insanımızın zihinsel ve manevi kodlarına işlenmiş olan büyüklere hürmet, ne bir güne ne bir haftaya sığar. Nesiller arası kurduğumuz derin muhabbeti yaşamın bütününe yaymayı başarmış bir millet olmakla iftihar ediyoruz. Sizlerin yeri, hepimizin kalbinde en müstesna köşededir. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin."

Emine Erdoğan, katılımlarından dolayı huzurevi sakinlerine teşekkürlerini ileterek, "Şahsınızda, kalpleri merhamet ve şefkat pınarı olan tüm büyüklerimizin ellerinden hürmetle öpüyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif'inizi bir kez daha tebrik ediyorum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere, organizasyonda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

“Tüm illerimizde yaşlılarımız ve aileleri için özel hizmet modelleri geliştiriyoruz”

Bakan Göktaş ise konuşmasında "Kadim medeniyeti ve gelenekleri yarınlara taşıyan en değerli varlıklar" olarak nitelendirdiği yaşlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, büyüklerin tecrübelerinin her daim gençlerin yolunu aydınlattığını belirtti.

Hızla akıp giden hayatta kuşaklararası dayanışmanın her geçen gün daha da önemli hale geldiğini bildiren Göktaş, "Gençlerin yaşlıların bilgeliklerinden, yaşlıların ise gençlerin enerjisi ve yeniliğe açık olmalarından faydalanmaları bizler için çok kıymetlidir. Bu nedenle, kuşaklararası dayanışma, yaşlıların sosyal hayata daha aktif bir şekilde katılımlarına fırsat sunar. Ayrıca, gençlerin de büyüklerimize yardım etmeleri ve ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmalarını sağlar." diye konuştu.

Kuşaklararası etkileşimin toplumun her kesiminin birbirine destek olmasını sağladığını, toplumsal birliği ve bütünleşmeyi güçlendirdiğini dile getiren Göktaş, şunları söyledi:

"Bakanlık olarak, her zaman değerli büyüklerimizin yanında ve hizmetinde olmaya gayret ediyoruz. Yaşlılarımızın aileleri ve yakınlarıyla beraber, sosyal hayat ile bağlarını güçlendirerek güvenli ve mutlu bir hayat sürmeleri için çalışıyoruz. Ülkemizin her köşesinde ve tüm illerimizde yaşlılarımız ve aileleri için özel hizmet modelleri geliştiriyoruz. Yaşlılarımıza, uzun süreli, gündüz ve evde bakım yardımlarımızla destek oluyoruz. Bu hizmetlere yönelik altyapımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Kurumlarımızda ağırladığımız büyüklerimize, tüm ihtiyaçlarını kapsayan hizmetler sunuyoruz. Aynı zamanda gündüz merkezlerimizde sosyal hayata katılımı destekleyerek, hayatın her anını değerli büyüklerimizle paylaşmak istiyoruz. 2016'da başlattığımız Yaşlı Destek Programı'mızla yaklaşık 88 bin hanede 128 bin yaşlımızın bakımlarını gerçekleştirdik."

Göktaş, Bakanlık olarak yaptıkları Yaşlı Profili Araştırması'nı tamamladıklarını belirterek "22 Mart’ta milletimizle paylaşacağız. Bu araştırmanın sonuçları, yaşlılara yönelik yürüttüğümüz çalışmaların ve politikaların geliştirilmesinde bize önemli bir yol haritası sunacak." dedi.

Büyüklerle bir araya gelmeyi, onların duasını almayı her şeyden kıymetli olarak nitelendiren Göktaş, salondaki yaşlılara hitaben, "Sizlerin tecrübesiyle yolumuz aydınlanıyor, sizlerin duasıyla zorluklar kolaylaşıyor. Gönlünün gücüyle bizlere destek olan, merhameti ve güler yüzüyle yüreğimizi ısıtan, zamanı aşan tecrübesiyle bize yol gösteren, cesaret veren büyüklerimize her zaman ihtiyacımız var. Biz 7'den 77'ye, geçmişten geleceğe, her birlikte Türkiye'yiz. Türkiye Yüzyılında, her geçen gün büyüyen bir aşkla, ülkemize hizmet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Yaşlı Profili Araştırması

Öte yandan Bakan Göktaş, iftar öncesi gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Sözlerine tüm büyüklerin Yaşlılara Saygı Haftası'nı kutlayarak başlayan Göktaş, onlara sağlıklı, mutlu, huzurlu yaşam dileklerini iletti.

Her yıl 18-24 Mart tarihlerinin Yaşlılara Saygı Haftası olarak kutlandığını dile getiren Göktaş, "Bugünlere gelmemizde büyük emekleri olan büyüklerimize daha fazla ihtimam göstermeye her daim saygı ve sevgiyle yaklaşmaya vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. Bakanlık olarak her zaman onların yanında olma, onlara hizmet etme gayretinde olduklarını aktaran Göktaş, şunları söyledi:

"Yaşlılarımızın aileleri ve yakınlarıyla beraber, sosyal hayat ile bağlarını güçlendirerek güvenli ve mutlu bir hayat sürmeleri için çalışıyoruz. Ülkemizin her köşesinde ve tüm illerimizde yaşlılarımız ve aileleri için özel hizmet modelleri geliştiriyoruz. Evde bakım desteğimizle Türkiye'nin dört bir yanında yaşlılarımızın yanında oluyoruz. 2016 yılında başlattığımız Yaşlı Destek Programı'mızla yaklaşık 88 bin hanede 128 bin yaşlımızın bakımlarını gerçekleştirdik."

Bakanlık tarafından yapılan Yaşlı Profil Araştırması'na yönelik soru üzerine de Göktaş, araştırmanın sonuçlarını cuma günü kamuoyuyla paylaşacaklarını yineledi.

Tüm dünya ile Türkiye'de de yaşlı nüfusunun giderek artığına dikkati çeken Göktaş, "Bugün yüzde 10 olan 65 yaş ve üzeri nüfus oranımızın 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta ise yüzde 16,3 olması bekleniyor. Türkiye'de ilk kez yapılan Yaşlı Profili Araştırması'nda çok çarpıcı sonuçlar elde ettik. Araştırma kapsamında 22 binden fazla haneyle görüşmeler gerçekleştirdik. Üç gün sonra araştırmanın sonuçlarını milletimizle paylaşacağız" dedi.