…
…
…
…
08 Aralık 2021, Çarşamba Ankara, Türkiye

Emine Erdoğan Hanımefendi ile Bakanımız Derya Yanık, Kadın Milletvekilleriyle Bir Araya Geldi


Emine Erdoğan, "Türk kadınının güçlü karakteri, Milli Mücadele'nin de lokomotifi olmuştur. İstiklal Harbi'mizin kadın kahramanlarının her biri başlı başına bir destandır. Türk kadınına has bu milli karakter on yılların, yüzyılların birbirine eklenmesiyle oluşan büyük bir manevi mirastır. Türk kadınının güçlü bir aklı, güçlü bir yüreği ve güçlü bir maneviyatı vardır." dedi.

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, AK Parti Kadın Kolları tarafından, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 87. yıl dönümü kapsamında, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen öğle yemeğinde, kadın milletvekilleriyle bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmada Emine Erdoğan, programa katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Fakat ne yazık ki bugün bir eksiğimizle bir aradayız. Çok sevdiğimiz, güzel insan Bakanımız Güldal Akşit hanımefendiyi ebediyete uğurladık. Rabbimden rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Allah cennetinde buluşmayı nasip etsin, biz geride kalanlara da Hakk'a ve halka hizmet yolunda bir ömür versin." diye konuştu.

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 87 yıl önce, birçok Avrupa ülkesinden çok önce tanındığını anımsatan Emine Erdoğan, "Bu hak, çok güçlü bir zemine oturmuştur. Batı dünyasında, kadınların zifiri bir karanlık içinde yaşadığı dönemlerde, Anadolu kadını, sosyal ve ekonomik hayatın ana damarlarında yer alıyordu. 14. yüzyılda Anadolu'yu gezen İbn-i Batuta, Anadolu kadınının akıncılar gibi at sürdüğünü, pazar ticaretinde ön sıraları tuttuğunu yazar. Yine biliyoruz ki Ahilik Teşkilatı'nın bir kolu olan Bacıyan-ı Rum, bugünün dünyasını bile şaşkınlığa sürükleyen, son derece güçlü bir kadın dayanışması örneğidir." ifadelerini kullandı.

Anadolu kadınının, ticaret hayatında önemli aktörlerden olduğu gibi, sosyal konulara eğilmesiyle de öncü işler ortaya koyduğunu anlatan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öyle ki yetim çocuklardan, yaşlıların himayesine kadar, toplumsal sorunlara eğilmişler. Bunlar, kurgu bir kitaptan alıntı değil, medeniyetimizin bizatihi kendisidir. Dolayısıyla, Türk kadınının güçlenmesi, hak ettiği sosyal statüye kavuşması aslında uzun bir geleneğin sonucudur. Türk kadınının güçlü karakteri, Milli Mücadele'nin de lokomotifi olmuştur. İstiklal Harbi'mizin kadın kahramanlarının her biri başlı başına bir destandır. Türk kadınına has bu milli karakter on yılların, yüzyılların birbirine eklenmesiyle oluşan büyük bir manevi mirastır. Görüyoruz ki bu miras nesilden nesle aktarılıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece kadınların akın akın sokaklara çıkması ve insanüstü mücadelesi bu aktarımın bir sonucudur. Kısacası, Türk kadınının güçlü bir aklı, güçlü bir yüreği ve güçlü bir maneviyatı vardır."
Emine Erdoğan, son dönemde öne çıkan başlıklardan iklim değişikliği ile mücadele, çevre, eğitim, engelliler, gençlerin beklentileri, hayvan hakları gibi konulara da değinerek, milletin vekillerinin bu alanlarda çalışmasının önemini dile getirdi.

“AK Parti'nin tarihe nakşettiği başarı hikayesinde büyük pay kadınlarındır”

Bakanımız Derya Yanık, programda yaptığı konuşmada, hayatını kaybeden eski Turizm ve Devlet Bakanı Güldal Akşit'e Allah'tan rahmet dileyerek, Akşit ile bir anısından bahsetti.
Salonda hazır bulunan kadronun, kadınların demokratik süreçlere katılımı adına çok büyük başarı hikayeleri yazan, bu hakkın hakkıyla kullanılması için mücadele eden bir kadro olduğunu dile getiren Bakan Yanık, bu kadronun Türkiye'de kadın mücadelesini belli grupların, çevrelerin uhdesinde kalmaktan kurtarıp, toplumun her kesimine yayan, gerçek bir mücadeleye dönüştüren kadınlardan oluştuğunu ifade etti.
Türkiye'de girmedik ev, dokunmadık gönül bırakmama hedefiyle çıktıkları yolda durmadan çalıştıklarını vurgulayan Bakan Yanık, "Nihayetinde AK Parti'nin tarihe nakşettiği başarı hikayesinde büyük pay, ki burada bulunan kimse buna itiraz etmeyecektir, kadınlarındır ve kadın kollarımızındır." diye konuştu.

"Bu kavganın mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız"

Bakan Yanık, İslam öncesi Türk toplumlarında olduğu kadar Selçuklu ve Osmanlı döneminde de kadının konumu ve yerinin her zaman önemli olduğunu fakat insanlık tarihine bakıldığında bunun görülemediğini söyledi. Modern dünyanın kadınların birçok anlamda cinsiyet temelli ayrımcılığa maruz kaldığı uzun dönemlerden geçtiğine işaret eden Bakan Yanık, şöyle devam etti:
"Sadece siyasal haklar değil, temel yaşama, güvenlik ve eğitim gibi haklarda bile kadınların dezavantajlı bir durumda olduğunu biliyoruz. Yüzyılın başlarında dünyanın birçok yerinde başlayan kadın hareketleri ve bu anlamda yaşanan farkındalık, bizim coğrafyamızda da etkilerini gösterdi. Demokrasi tecrübesi eskiye dayanan, 2. Meşrutiyet'ten itibaren kadınların hak mücadelesinin şekillendiği bir ülkede bu farkındalık çok daha kolay temel buldu. Dolayısıyla Cumhuriyetin ilk yıllarındaki reformların birçoğunun altyapısı, süregelen bir mücadelenin birikimi olarak zaten mevcuttu. Nitekim bu dönemde kadınlara yönelik dergi, gazete gibi yayınların sayıları da artmıştı."

Bakan Yanık, 5 Aralık 1934'te 2598 sayılı kanun ile kadınların milletvekili seçilmelerinin önünün açıldığını anımsattı ve şöyle konuştu:
"Hep vurgularız, 'Birçok Avrupa ülkesinden çok önce biz bu hakkı elde ettik, siyasal haklar anlamında çok önemli bir eşik atlattık.' diye. Fakat bu eşik sadece bir grup kadın için aşılmıştı 1934'te. 1935 seçimlerinde ilk kez kadınlar seçime katılarak parlamenter sıfatıyla Mecliste yerlerini aldılar ama burada sizlerin çok iyi bildiği üzere bu hakkın tam anlamıyla kullanımı 2013 yılında yasağın kaldırılması, 2015 seçimlerinde de ilk kez başörtülü milletvekili adaylarımızın seçim listelerine girmeleriyle mümkün olmuştur."

Bakan Yanık, 2013'te yasağın kaldırılmasına kadarki süreçte epey ter döküldüğünü, epey kavga verildiğini aktararak "Bu kavganın mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız. Allah razı olsun. Merve Hanım'ın Meclise ilk girdiği günü ben hala çok iyi hatırlıyorum ve eminim hiç kimsenin hafızasından da çıkmayacaktır." dedi.

Programda, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir de AK Parti'nin kadın hakları konusunda yaptığı çalışmaları anımsattı.

Programda, eski Turizm Bakanı ve Devlet Bakanı Güldal Akşit anısına video gösterimi yapıldı. Emine Erdoğan, videoyu izlerken gözyaşlarını tutamadı.

Ayrıca Güldal Akşit anısına Emine Erdoğan'ın masasında, karanfiller ve Akşit'in fotoğrafı bulunan boş bir yer ayrıldı.
Konuşmaların ardından Keşir tarafından Emine Erdoğan'a kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilen kanun maddesinin replikasının yer aldığı tablo hediye edildi.