Emine Erdoğan Hanımefendi ile Bakanımız Derya Yanık, Kadın Kooperatifleri İstanbul Buluşması Programı'na Katıldı
Emine Erdoğan, kadınların güçlendirilmesinde, kooperatiflerin son derece önemli bir rolü olduğunu belirterek, "Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getiriyorlar. Kendi istihdamlarını oluşturabiliyorlar. Ürünlerine, hak ettiği değeri alabildikleri pazarlar oluşturabiliyorlar. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltebiliyorlar. Ailelerinin refahını artırabiliyorlar. Ayrıca, bilgi ve becerilerini geliştirip, birçok eğitim fırsatına erişebiliyorlar" dedi.
Emine Erdoğan Hanımefendi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen Kadın Kooperatifleri İstanbul Buluşması Programı'na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada elinin emeğini, gözünün nurunu hayata katan kadınlarla yan yana olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Erdoğan, dünyanın bir uyanış ve dönüşüm sürecinden geçtiğini, böyle bir dönemde, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların güçlendirilmesinin de bu uyanışın lokomotifi olduğunu anlattı.
İş dünyasında ve siyasette, kadınların karar mekanizmalarında görüldüğünü, bunun tüm çevreye sirayet eden olumlu etkilerinin tecrübe edildiğini aktaran Erdoğan, kadınları girişimci olmaya cesaretlendirmenin ve imkan sağlamanın, kalkınma yarışında ışık hızıyla yol almak olduğunu söyledi.
"Çağımızda güçlü bir ülkenin üç bileşeni vardır; güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kadınların güçlendirilmesinde, kooperatiflerimizin son derece önemli bir rolü var. Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getiriyorlar. Kendi istihdamlarını oluşturabiliyorlar. Ürünlerine, hak ettiği değeri alabildikleri pazarlar oluşturabiliyorlar. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltebiliyorlar. Ailelerinin refahını artırabiliyorlar. Ayrıca, bilgi ve becerilerini geliştirip, birçok eğitim fırsatına da erişebiliyorlar. Son tahlilde, tüm bunlar, kadınların kendine daha çok güvenmesine neden oluyor. Özgüveni olan, bilinçli annelerin evlatları da daha farklı oluyor. Çünkü anneler çocukları için bir okuldur. Her davranışımız onlar için bir derstir. Kadınlar, ne kadar donanımlı, bilinçli olursa, onların okulundan yetişen çocuklar da, o derece iyi bir insanlık karnesine sahip olurlar."
"Kooperatifler yalnızca ticari başarıların değil, dayanışmanın da merkezleridir"
Emek verilen kooperatiflerin çok önemli bir özelliği daha olduğuna işaret eden Erdoğan, kooperatiflerin, yöresel ürünlerden el sanatlarına kadar kaybolmaya yüz tutan birçok değerin korunduğu yerler olduklarını, el emeğinin kooperatifler aracılığıyla can bulduğunu belirtti. Emine Erdoğan, kooperatifler aracılığıyla nice orijinal fikrin hayata geçtiğini, fikirlerin ihracata uzanan başarı hikayelerine şahit olunduğunu aktararak, "Tabii, kooperatifler yalnızca ticari başarıların değil, dayanışmanın da merkezleridir. Mesela, engelli bireylerin ve ailelerinin, kooperatifler aracılığıyla desteklendiği, farkındalık yaratan sosyal kooperatiflerimiz de var. Ne mutlu ki, bugün 687 kadın kooperatifimiz bulunuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığımızın, Tarım ve Orman Bakanlığımızın iş birliğinde her geçen gün bu sayı daha da artıyor. Bu sayının daha da çoğalmasını ve kadınlarımızın hayallerine açılan birer kapı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Kadınların güçlendirilmesinin halihazırda tüm dünyanın merceğinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat bizim güçlü kadınlarımız, yeni bir olgu değildir. Anadolu demek, kadın emeği demektir. Tarihimize baktığımızda, Anadolu kadınının sosyal ve ekonomik hayatın merkezinde olduğunu görüyoruz. Günümüzde çağdaş bir toplum olabilmenin kriterlerinden biri, örgütlenmektir. Oysa, tarih sayfalarımızdan anlıyoruz ki, bunun en muhteşem örneği, yüzyıllar öncesinde Anadolu kadını tarafından gerçekleştirilmiştir. Bacıyan-ı Rum, yani Anadolu Kadınlar Birliği, kadınların toplumdaki öncü rolünün bir delilidir. Bu kadınlar, zanaat icra etmenin yanında, vatan müdafaası gibi son derece önemli sorumlulukları omuzlamışlardır. Topluma rol model oldukları gibi, dayanışma kültürünün en rafine örneklerini bize miras bırakmışlardır. Toplumun sorunlarına eğilmişler, yetimlerden, yaşlılara kadar tüm kırılgan grupların hamisi olmuşlardır. Bu ruhu, bugün bu salondaki kadınlarda gördüğümü ifade etmek istiyorum. Çağlar öncesinde böyle yüksek bir sosyal konuma haiz olduğunu bildiğimiz kadınlarımız, medeniyetimizin aynasıdır."
Kadınlara, Sıfır Atık Projesi'nin üst noktalara taşınması için "destek" çağrısı
Emine Erdoğan, kadın kooperatiflerine seslenerek, "İnanıyorum ki, kooperatifler sizlerin girişimci ruhunu tetikleyecektir. Özellikle tarım ürünlerinin, üretim ve pazarlamasında büyük bir katkınız olacak." dedi.
Küresel olarak, gıda üretiminin yüzde 50 ile 80'inin kadınların elinde gerçekleştiğini belirten Erdoğan, kadınların toprakla ve doğal kaynaklarla olan ilişkisinin kadim bir tarihi olduğunu, adeta bilgelik noktasına dönüşen bu bilgi ve birikimin, kadınların geçimlerini sağlayacakları bir kanal haline gelmesinin onların verimliliğini de tetiklediğini, daha çok üreten, daha çok fayda sağlayan, ekonomiye ve topluma can veren kaynaklara dönüştüklerini ifade etti.
Bir araştırmaya göre, kadınların, kazandıklarının yüzde 80'ini aileye, eğitime ve topluma yatırdıklarını aktaran Erdoğan, "Bir anlamda, hayata kadın eli değmesinin tam olarak karşılığı da budur. Kadınların nesilleri yetiştiren konumda olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Buradan hareketle, güçlü kadınların toplumun niteliğini belirlediği çok açıktır." diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye olarak Yeşil Kalkınma Hamlesi'ni başlattıklarını hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"2053 sıfır emisyon hedefimizi açıkladık. Bu kalkınmanın en önemli ayağı, yine kadınlardır. Tüm araştırmalar, kadınların karar verici mekanizmalarında olduğu ülkelerde, çevre dostu uygulamaların çoğunlukta olduğunu gösteriyor. Şimdi, Yeşil Kalkınma Hamlesi'nin başarıya ulaşması için her zamankinden daha fazla kadınların bilgi ve becerilerine müracaat etmeliyiz. Çünkü kadınlar, doğal kaynakların muhafızlarıdır. Tüketmeden üretmek ve gıda güvenliğini sağlamak kadınlarda adeta bir melekedir. Bu vesileyle buradan tüm kadınlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi, Sıfır Atık Projemizi, 2023'te tüm Türkiye'de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu projenin en üst noktalara taşınmasında kadınlarımızdan büyük katkı bekliyoruz. Projeye başladığımızda yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, bugün itibarıyla yüzde 22 seviyelerindedir. 2023'te bu oranı yüzde 35'e çıkarma hedefimiz var. Gelin bu hedefin paydaşları olun. Girişimci ruhunuzun enerjisini ve parlak fikirlerinizi Yeşil Kalkınma Hamlesi'nin yakıtı yapın. Gelecek kuşakların yaşayacağı müreffeh bir dünyada söz sahibi olun."
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Derya Yanık, Türkiye'nin yükselen değeri kadın kooperatiflerini desteklemek ve onlarla bir araya gelmek üzere başlattıkları bölge toplantılarının son durağının İstanbul olduğunu söyledi. Bundan sonraki süreçte, kooperatiflerin çalışmalarının, üretim süreçlerinin artarak davam etmesi ve üretimlerini pazarlama noktasında çalışmalar başlattıklarını ifade eden Yanık, online satış ve pazarlama ortamı geliştirmeye çalıştıklarını aktardı. Yanık, Emine Erdoğan'ın da marka oluşturulması, tasarım bilgisinin sağlanması, bu noktada da kooperatiflere ve üretici kadınlara destek olunması talimatını verdiğini söyledi.
Geçen dönemde çok verimli ve bereketli sonuçları olan 9 bölge buluşmasını gerçekleştirdiklerini kaydeden Bakanımız Yanık, bu buluşmalarda kadınların potansiyeline ve imkansızlıklar içinde oluşturdukları kahramanlık hikayelerine şahit olduklarını anlattı. Akdeniz, Ege, Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Marmara, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu'da kadınların gücünü, azmini, inancını ve bölgeye göre şekillenen üretim çeşitliliğini, ülkenin bereketini gördüklerini belirten Yanık, bu buluşmaların bazılarının yüz yüze, bazılarının salgın şartları nedeniyle çevrim içi gerçekleştiğini ifade etti.
Yeni projelerle kadın kooperatiflerine destek olmaya devam edeceğiz
Yeni projelerle kadın kooperatiflerine destek olmaya, onlarla beraber çalışmaya devam edeceklerini aktaran Yanık, yakında yeni projenin duyurularını da paylaşacak olmanın heyecanını yaşadıklarını kaydetti.
Bakanımız Derya Yanık, kadınlara yönelik çalışmaları sadece kriz odaklı bir yaklaşımla ele almadıklarını, temel dinamiklerinin ileriye dönük, gelişmeye açık bir bakış içerdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Kadınların sosyal, ekonomik ve ticari hayatta daha fazla yer almalarının önünü açacak yeni modeller tasarlamak, mevcut modelleri ise desteklemek temel hedeflerimiz arasında. Dünyaya bir öneri olarak sunabileceğimiz, bize özgü geçmiş tecrübelerden yoğrularak bugüne ulaşan, içinde sadece ticari kaygıların değil insani tavrın önemli olduğu kooperatifçiliği bu yüzden değerli buluyorum. Özellikle yaşadığımız dönemde, muhatap olduğumuz yeni sorunlar ve yeni imkanlar, kooperatifçilik modelini güvenli bir yöntem olarak önümüze çıkarıyor."
Son 20 yılda dünyada çok farklı ve derin değişimler yaşandığına dikkati çeken Yanık, bu süreçteki gelişmelerin, ekonomik krizler ve istihdam meselesi kadar, gıda güvenliğine duyulan ihtiyacın artması, çevre kirliliği ve iklim değişiklikleri gibi birçok konuda yeniden düşünülmesini gerektirdiğini söyledi. Yanık, işsizliğin önlenmesi, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmayla doğru istihdam politikaları, sosyal refahın artırılması ve adil dağıtılması gibi sorunların çözümü için klasik yöntemlerin yanında yeni modellerin geliştirilmesinin zorunlu hale geldiğini ifade etti.
Bu ihtiyacın aynı zamanda, yenilikçi modelleri geleneksel modellerle entegre etme zorunluluğunu da ortaya çıkardığının altını çizen Yanık, bu anlamda kooperatiflerin dikkate değer bir ekonomik işletme ve bilgi, tecrübe paylaşım modeli olarak karşılarına çıktığını kaydetti. "Yenilikçi ve güvenilir model" ifadesinde kastedilen hususu birkaç örnekle anlatan Yanık, Gaziantepli bir grubun Hindistan'da yetişen Moringa bitkisini yerinde inceleyip şehirlerinde üretimini sağladıklarını ve kooperatifleşerek verimli bir iş modeline dönüştürdüklerini, Şanlıurfa'daki bir kadın kooperatifinin ise Suriyeli kadınlarla 2 bin metrekarelik alana kurulan serada üretime başladıklarını bildirdi.
Türkiye'de kadın girişimcilerin personel istihdamında ilk 5 tercihi yine kadınlardan yana
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de kadın girişimcilerin personel istihdamında ilk 5 tercihini yine kadınlardan yana kullandığını belirten Yanık, işverenlerin kadın olduğunda ilk personellerini de kadınlardan seçmesinin kadın istihdamının ne kadar kıymetli olduğunu gösterdiğini ifade etti. Erzurum'dan da bir örnek veren Yanık, Instagram hesabı ile internet sitesi üzerinden e-ticaret yapan, 44 kadına istihdam sağlayan kooperatif aracılığıyla İspir fasulyesinin Türkiye'nin 81 şehrine, zaman zaman da yurt dışına gönderildiğini aktardı.
510 yeni kadın kooperatifi kuruldu
Bakanımız Yanık, kadın kooperatiflerini anlama ve harekete geçmede dönüm noktalarından birinin 2012-2016'da Dünya Bankası iş birliğinde yürüttükleri "Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Artırılması" başlıklı proje olduğuna işaret ederek, o günden sonra kooperatifçiliğe olan inanç ve güvenlerinin artarak devam ettiğini söyledi.
Hızlı bir şekilde, Türkiye'de kadın kooperatiflerinin durumu, karşılaştıkları engeller, çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve kadın kooperatiflerine yönelik fırsatları içeren araştırma sonucunda "Türkiye'de Kadın Kooperatiflerinin Mevcut Durumu Raporu"nu hazırladıklarını aktaran Yanık, raporda öne çıkan sonuçlar çerçevesinde kadın kooperatifleri alanının kadın istihdamı açısından taşıdığı potansiyeli göz önünde bulundurarak, bu alanda çalışmalara ivme kazandırdıklarını kaydetti.
2018'de, "Hükümetin ilk 100 Günlük İcraat Programı" kapsamında, bakanlığının sorumluluğunda olan "Kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi hedefi" çerçevesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde 30 Ekim 2018'de "Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi İşbirliği Protokolü"nü imzaladıklarını anlatan Yanık, 12 Temmuz 2021'de bu protokolü 2 yıl süreyle yenilediklerini, paydaş bakanlıklarla yeniden uyum içinde 2 yıl daha çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Protokolün uygulanabilirliğini kolaylaştırmak, Türkiye'de kadın kooperatiflerinin mevcut durumunu, sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirmek amacıyla "Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Çalıştayı"nı düzenlediklerini aktaran Yanık, bu etkinlikler çerçevesinde 791 çalıştay, eğitim ve bilgilendirme toplantısıyla 39 bin kişiye ulaştıklarını, süreç içerisinde 510 yeni kadın kooperatifi kurulduğunu dile getirdi.
KOOPBİS, bir yıl içinde kurulacak
Bakanımız Derya Yanık, 26 Ekim 2021 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kooperatifler Kanunu değişikliğiyle Türkiye'deki kadın ve engelli kooperatiflerine pozitif ayrımcılık sağlandığını, bu kapsamda, anılan kooperatifler için kuruluş aşamasında ve faaliyet dönemlerinde ödenen tescil ve ilan ücretlerinin, ticaret odasına kayıt ücretlerinin, yıllık ve munzam aidat ödemelerinin kaldırıldığını anımsattı.
Bu muafiyetlerin, kadınların başlangıç aşamasında yaşadıkları finansal sorunların çözümüne katkı sağlayacağını ve kadın kooperatiflerinin gelişimini destekleyecek önemli bir adım olduğunu vurgulayan Yanık, şöyle devam etti:
"Bununla birlikte kanunla getirilen önemli yeniliklerden bir diğeri ise tüm kooperatifleri kapsayacak ve değişik kanunlara tabi kooperatifler arasında düzen sağlayacak Kooperatif Bilgi Sisteminin (KOOPBİS), bir yıl içinde kurulacak olmasıdır. Bu sistemle ilgili bakanlıklar, kurulum sürecinde kendi sistemlerindeki verileri aktarmak, uygulamaya geçtikten sonra da kooperatif ve üst kuruluşlarınca yapılan veri girişlerini takip etmekle sorumlu olacaklar."