…
…
…
…
17 Haziran 2019, Pazartesi New York, Amerika

Ülkemizde Engellilik Alanında Gerçekleştirilen İlerlemeler Birleşmiş Milletlerde Dünya ile Paylaşıldı


Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS)’nin 12. Taraf Devletler Konferansı 11-14 Haziran 2019 tarihlerinde Birleşmiş Milletler tarafından New York’ta bu yıl “EHİS’in uygulanması yoluyla değişen dünyada engellilerin toplumsal kapsayıcılığının sağlanması” ana teması ile gerçekleştirildi.

Konferans kapsamında “Engellilerin güçlendirilmesi ve toplumsal kapsayıcılığının sağlanması için teknoloji, dijitalleşme ve bilgi iletişim teknolojileri”; “Kapsayıcı ulaşılabilir sağlık hizmetleri” ile “Engellilerin kültürel yaşama, dinlenme, boş zaman aktiviteleri ve spor faaliyetlerine katılım yoluyla toplumsal olarak kapsanması” alt temalarında taraf devletlerin konu ile ilgili gelişmeleri ve deneyimleri paylaşma imkânı bulduğu üç yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi.

Konferans, EHİS’in taraf devletlerce uygulanmasına yönelik gerçekleştirilen çalışmaların, iyi uygulama örneklerinin ve gelecekte atılacak adımların gündeme taşınarak ülkelerce paylaşılmasına ve Sözleşme yükümlülükleri bakımından ülkelerin uygulamalarını güçlendirmeye olanak sağlayan önemli bir uluslararası platform olarak görülüyor. Ayrıca konferansta Sözleşme’ye taraf olan devletler, uluslararası kuruluşlar ve STK’lar tarafından konferans marjında düzenlenen yan etkinlikler ile engelli hakları konusunda güçlü işbirlikleri kuruluyor, iyi uygulama örnekleri paylaşılıyor.

Taraf devletlerin son bir yılda Sözleşme’nin uygulanmasına ilişkin kaydedilen gelişmeleri ve yaşanan güçlükleri içeren ulusal beyanlarının yer aldığı ve Konferansın ilk günü gerçekleştirilen Genel Oturum’da;  Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Araştırma Geliştirme ve Proje Dairesi Başkanı Tayyar KUZ tarafından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına ulusal beyan sunuldu.

KUZ, konuşmasında sosyal içermenin en temel unsuru olan farkındalık çalışmalarının önemini vurguladı. Türkiye’de Sözleşme konusunda farklı hedef gruplara yönelik farkındalık çalışmalarının yanında engellilerin savunuculuk ve hak arama kapasitelerinin güçlendirilmesine yönelik bölgesel düzeyde eğitimler verildiğini altını çizdi.

Türkiye’de bu kapsamda erişilebilirlik konusunda yasal düzenlemelerle birlikte izleme sisteminin oluşturulmasına yönelik son yıllarda önemli aşamalar kaydedildiğini belirtti. Erişilebilirliğin izlenmesi ve denetlenmesi ile ilgili mekanizmada sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığını, Türkiye’de erişilebilirlik konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere ceza uygulamasının olduğunu, erişilebilir bina, açık alan ve toplu taşıma araçları için ise “erişilebilirlik belgesi” verildiğini ifade etti.

Türkiye’de evde bakım desteği programı ile 2018 yılında engellilerin kendi yaşam alanlarında bakımlarını sağlamak üzere 513.276 kişiye bakım aylığı verilerek psiko-sosyal destek hizmeti sunulduğunu belirten KUZ, ek olarak, bugüne kadar 37.491 engellinin evde sağlık hizmetinden yararlandığını, tüm illerde gündüzlü hizmet sunma hedefiyle son bir yılda gündüzlü hizmet sunan merkez sayısını 8’den 48’e çıkarıldığını ve bu merkezlerde kısa süreli gündüzlü bakım hizmetinin yanı sıra engellilere yönelik sosyal kültürel faaliyetler ile engelliler ve ailelerine danışmanlık hizmetleri sunulduğunu aktardı.

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri sayısının ise 2013 yılından bu yana 71’den 171’e yükseldiğini, engellilik alanında hak temelli ve kalkınma odaklı yaklaşımın, devletin topyekûn yaklaşımı olarak ortaya konulması için Ulusal Engelli Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Engelsiz Vizyon Belgesi’nin hazırlıklarına başlandığını,  Sözleşme’nin ulusal düzeyde tam ve etkili bir şekilde uygulanmasına uluslararası düzeydeki bu işbirliği ve deneyim paylaşımının önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.

KUZ, Türkiye’de genel sağlık sigortası sistemi kapsamında engellilerin sağlık hizmetlerinden diğer bireylerle eşit şartlarda yararlandığını vurguladı. Türkiye’de 2008 yılında çıkarılan Genel Sağlık Sigortası Kanununa dayanan bu sistemden, engelli çalışanlar dâhil tüm çalışanların prim ödeyerek yararlandığını, çalışmayan ve prim ödeme gücü olmayan engelliler dâhil tüm dezavantajlı kişilerin bu sistemden yararlanmasını sağlamak üzere primlerinin devlet tarafından karşılandığını aktardı.

Engellilerin uygun maliyetli, kapsamlı ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi açısından kaydettiğimiz önemli aşamalar sonucunda Türkiye’de aylık yaklaşık 15 dolar gibi düşük bir prim ödemesi ile toplumun %99’unun genel sağlık sigortası sistemine dâhil olduğunu dile getirdi.