…
04 Aralık 2016, Pazar

''Engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız''


Başbakan Binali Yıldırım, "Mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız. O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacak. İşte bizim de tam yaptığımız bu" dedi.

 

Başbakan Yıldırım, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, siyasetin esasının insan olduğunu, insan olmayan yerde yapılacak hiçbir şeyin kıymetinin olmadığını anlattı. Bu nedenle hep "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin" dediklerini aktaran Başbakan Yıldırım, 14 yıl boyunca yaptıkları işlerde, aldıkları kararda hep insanı işin merkezine koyduklarını dile getirdi.

 

"Acaba hangi hizmeti yaparsak, bununla vatandaşımızın hayatı daha kolay olur? Bunu hep öncelikli konu olarak ele aldık" diyen Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

 

"Yıllar önce ben İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İDO'da Genel Müdürlük yaparken bir yabancı misafirimiz ziyaretinde bana dedi ki; 'Türkiye'de engelli olmadığını gördüm, ne kadar güzel bir şey, ne kadar şanslısınız' ama o şunu bilmiyordu. Engelliler evden çıkamıyordu, engelliler hayatın içinde değildi. O günden bugüne çok şey değişti, çok şey gelişti. Neler oldu hepimiz görüyoruz. Bir kere engellilerimize odaklanan bir yasal düzenlememiz yoktu, o  yasal düzenlemeyi yaptık ve engelliler kanunu çıkarttık. 'Sakat', 'Çürük' gibi engellileri aşağılayıcı kelimeler vardı, terimler vardı, bütün bunları mevzuatımızdan ayıkladık.”

 

Bununla da kalmayarak engellilerin hayata katılmasını sağlayacak tedbirler aldıklarını vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde Dünya Engelliler Günü kutlamalarına mutlaka katıldığını ve "Ulaşımda iletişimde hayatın her yerinde ben de varım" programını o gün gerçekleştirdiklerini kaydetti.

 

Başbakan Yıldırım, "O gün yaptığımız etkinlikler beni o kadar çok duygulandırır, heyecanlandırır ki ne yaptığım Marmaray, ne büyük havalimanları, ne o büyük köprüler... Hiçbirisinde o heyecanı duymadım çünkü, mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız. O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacak. İşte bizim de tam yaptığımız bu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da yaptığı bu" diye konuştu.

 

Başbakan Yıldırım, engellilerin hepsini aynı şekilde ele almanın yanlış bir iş olduğunu gördüklerini anlatarak, şunları kaydetti:

 

"Demek ki otizmlileri ayrı ele alacağız, fiziksel engellileri ayrı ele alacağız, zihinsel engellileri ayrı ele alacağız ve hepsine ayrı ayrı ilgi göstereceğiz, Şimdi bu ne demek? Burada Birsen Başar kızımızı dinledik, Süleyman Öztürk'ü dinledik, bize güzel ders verdiler. Aslında bizim onlara ders vermemiz gerekirken onlar bize ders verdi. Çünkü onlar hayatın içinden geliyor. Yaşadıkları tecrübeleri bizlerle paylaştılar. Engellilerin, otizm engellilerinin bazı sorunları var.  'Eğitime erişim pahalı' Burada da açıkça talepte bulundular, sadece Süleyman Öztürk değil aynı zamanda 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çeviren ve bu yolda gazilik şerefine nail olan Eyüp Tekin kardeşimiz de aramızda. Onun da bu konuda dediği şudur. Engellilere bireysel grup halinde toplam 12 saat... Bireysel 8 grup halinde 4 olmak üzere toplam 12 saat rehabilitasyon veriliyor, bu yetmez.”

 

Başbakan Yıldırım, bunun 40-50 saate çıkması gerektiğini belirterek, "Yani bireysel eğitim miktarının artması gerekiyor. Artınca ne oluyor, para... 8 bin, 10 bin lira lazım. Devletimiz ne için var, devlet vatandaşın işini görmek için vardır. Orada ne para harcanacaksa harcanacak, gereken neyse yapılacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum bu bireysel eğitimleri toplantıdan sonra görüşelim" dedi.

 

Evde bakımla ilgili değerlendirme de yapıldığını anlatan Başbakan Yıldırım, "Buradaki mağduriyet giderilecek. Onların hepsini yeni baştan gözden geçiriyoruz. Bir iki yanlış yüzünden bütün bir topluluğun ceza çekmesi, onun bedelini ödemesini asla kabul edemeyiz" ifadelerini kullandı.

 

Başbakan Binali Yıldırım, devletin her şeye yetişemeyeceğini ancak her şeye yetişeceklere destek verebileceğini belirterek, "Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sosyal sorumluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz. Sadece teşvik etmeyeceğiz, ön ayak olacağız ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz" dedi.

 

Başbakan Yıldırım, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, son 14 yılda merkezi idare ve yerel yönetimlerin zihniyet devrimi gerçekleştirdiğini ve adım adım engellilerin toplumdaki farkındalığını artırdığını da anlattı.

 

Son 14 yılda birçok reform hayata geçirildiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, engellilikte ayrımcılığı ortadan kaldırdıklarını, mali desteklerde, sosyal haklarda iyileştirmeler yaptıklarını, desteklerin kapsamını genişleterek miktarını 14 kat artırdıklarını aktardı.

 

Özel sektörde istihdamın 2 kat, kamuda 8 kat arttığını ifade eden Başbakan Yıldırım, "Bugün özel sektörde, kamuda, devlette çalışan engelli sayısı 150 bini buldu. Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getiriyordu, 'Aman engelli almayayım da işe, cezası neyse ödeyeyim...' Böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9'unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağının garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın birisi gelir vurur, ondan sonra engelli olursun. Onun için diyorum, engeller zihinde. Zihinden engeller kalkarsa her şeyi hallederiz" diye konuştu. 

 

Başbakan Yıldırım, 2014'te Anadolu Otizm Vakfının kurucuları arasında bulunduğunu belirterek, güzel işlere imza atan vakfın İzmir Güzelbahçe'de engelliler için bir külliye kuracağını ve bu projeyi de sonuna kadar desteklediğini bildirdi.

 

Özel eğitimden faydalanmak için gereken engel oranının da aşağıya çekildiğini, yaş sınırının kaldırıldığını belirten Başbakan Yıldırım, "Özel eğitim okullarında eğitim gören öğrencilerimize ücretsiz taşıma hizmeti vermeye başladık. Tüm eğitim kitaplarını, görme engelli kardeşlerimiz için kabartmalı olarak bastık ve ücretsiz dağıttık. İşitme engelli vatandaşlarımız için işaret sözlüğü geliştirdik. Görme engellilerimiz için 'Gören Göz' projesini başlattık.
 

Evde bakım uygulaması devam ediyor. Bugün 480 bin vatandaşımıza evlerinde bakım hizmeti veriyoruz. Bu yeterli değil, burada görüyorum. Bunu daha da artıracağız, ulaşamadığımız engelli kalmayacak" ifadelerini kullandı.

 

“Denetleme devlette"

 

Başbakan Binali Yıldırım, çocukluğunda ziyarete gittiği bir komşusunun evinin bir odasının sürekli kapalı olduğunu ve oraya yöneldiğinde engellendiğini, habersiz bir şekilde odaya girdiğinde ileri yaşta bir engelli ile karşılaştığını anlatırken, "Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan bugün engellileri topluma kazandıran, hatta bizlere ders veren bir noktaya geldik" dedi.

 

Konunun sadece devletin alanı olmadığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Daha çok sivil toplum kuruluşumuz olacak, daha çok özel kuruluşlarımız olacak bu eğitimleri verecek, daha fazla imkanları çeşitlendireceğiz. Devlet, her şeye yetişemez ama devlet, her şeye yetişeceklere destek verebilir. Ankara'dan her yeri yönetmek söz konusu değil. Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sosyal sorumluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz. Sadece teşvik etmeyeceğiz, ön ayak olacağız ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz. Devletin işi denetlemek. İşi ehline bırakacağız ama denetlemeyi de asla başkasına ihale etmeyeceğiz. Denetleme devlette" diye konuştu.
 

Başbakan Yıldırım, ne yapılırsa yapılsın "Engelliler, şehitler, gaziler için çok şey yaptık" denilemeyeceğini ifade ederek, her zaman daha fazlasını yapmanın gayreti içinde olmak gerektiğinin altını çizdi.

 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğu 2009'da "Ulaşımda, iletişimde, hayatın içinde ben de varım" söylemiyle başlatılan projelerin meyvesini verdiğine değinen Başbakan Yıldırım, şu anda bu kapsamda 500 omurilik felçlisi kas hastası gencin, evlerinde vatandaşların çağrı hizmetlerine cevap vererek çalıştığını anlattı.  

 

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir Otizm Orkestrası'nın dünyada otizmli bireylerden kurulmuş en büyük orkestra olduğunu belirtti. 

 

Başbakan Yıldırım, başarılarına dikkati çektiği Birsen Başar, Süleyman Öztürk ve Buğra Çankır'a "Hepinizin alnından öpüyorum. Kendilerinin engelsiz olduğunu düşünen bizlere ders verdiniz. Sizler otizmli kardeşlerimize ve tüm engelli vatandaşlarımıza başarılı örnek oluyorsunuz. Ailelerinize sizlere verdikleri destekten ve emekten dolayı da şükranlarımı sunuyorum" şeklinde seslendi. 

 

"Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır"

 

Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı'na değinen Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Mevzuatla iş olmaz. Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır. Bu bürokrasi terimlerini artık bırakalım. Süreçlere değil, sonuçlara bakalım. Bizim için sonuç önemlidir. Arkadaşlarımız bunları behemehal hemen yapıp bitirsinler. Görüntüye bakalım, uygulama her şeyden önemli. İnsanlar bir an önce kendilerine dokunan hizmetleri görmek istiyor. Ne kadar mükemmel bir kanun çıkardığımız vatandaşlarımızın hiç de umurunda değil, onlar bu hizmetlerin kendilerine ne kadar fayda sağladıklarını görmek ister, gördükleri zaman demek ki maksat hasıl oldu. Onun için zaman ekonomisine dikkat edeceğiz, zamanı çok etkin kullanacağız. Engelli kardeşlerimizi ve ailelerini kendimizi düşündüğümüz gibi düşünmemiz lazım.”

 

Başbakan Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hayata geçirdiği eylem planını çok önemsediklerini ifade ederek, planda, otizmlilerin öncelikli sorun alanları olan sağlık, eğitim ve istihdam konularına yönelik bir dizi eylemlerin olduğunu hatırlattı. 

 

Başbakan Yıldırım, "Sosyal yardım, sosyal hizmetler çeşitlendiriliyor. Otizmli kardeşlerimizin yaşama katılımları artırılıyor. Şu anda otizm tanısı konan ve zorunlu eğitim çağında 17 bin kardeşimiz var. Onların da her birinin başarı hikayeleri var. Devletimiz, sivil toplum kuruluşları, akademik camia, özel sektör el ele vereceğiz. Fiziksel engelleri ortadan kaldırmak için her şeyden önce yüreklerimizdeki engelleri kaldırmalıyız. Onların derdini kendi derdimiz gibi göreceğiz, başkalarının derdi ile hemdem olacağız ki, insanların gönülleri arasında örülen duvarlar kalksın" diye konuştu. 

 

‘’Engellilik asla bir kusur değildir’’

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya ise 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, engelsiz, mutlu bir dünya inşa etmek için çalışmaya devam edeceklerini belirterek, engelliliğin asla bir kusur olmadığını, asıl kusurun onları gözardı etmek, yok saymak olduğunu söyledi.

 

İktidarları süresince insanı merkez alan politikalar geliştirdiklerini anlatan Bakan Kaya, "mağdur ve mahzun kimse kalmasın" diye çalıştıklarını kaydetti.

 

Sosyal politikalarda 2002 yılından itibaren yeni bakış açısı ortaya koyduklarını vurgulayan Bakan Kaya, hiç kimsenin kaderine terk edilmediği, çaresiz bırakılmadığı bir Türkiye özleminin, bu alanda atılan adımların enerji kaynağı olduğunu aktardı.

 

Son 14 yılın engelli hizmetlerinde de büyük değişim getirdiğini ifade eden Bakan Kaya "Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak pek çok yenilik getirdik. 2005'te yürürlüğe giren ülkemizin ilk Engelliler Kanunu bu alana ilişkin hizmet yaklaşımına bütünlük kazandırmıştır. Bunun ardından yapılan düzenlemelerle yaklaşık bin 500 maddelik engelli hukuku oluşturduk. Engellilerimizin mümkünse aile ortamından ve sosyal çevresinden kopmadan hayatını sürdürmesine yönelik bakım ve destek hizmetlerimizi arttırdık" diye konuştu. 

 

"6 bin civarında olan engelli memur sayısını 49 bin düzeyine çıkardık"

 

Bakan Kaya, engelli aylığı ve engelli bakım ücretinde yapılan düzenlemelerle evde bakıma yeni bir boyut kazandırdıklarını, ailesinin yanında bakımı mümkün olmayan engelliler için Umut Evi uygulamasını hayata geçirdiklerini kaydetti.

 

Umut Evleri'ni ülke genelinde yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirten Kaya, şöyle devam etti:

 

"Umut Evleri'nin sayısı şu anda 125’tir ve bu sayıyı giderek artırıyoruz. Yaptığımız düzenlemelerle 6 bin civarında olan engelli memur sayısını, 49 bin düzeyine çıkardık. Özel sektörde 45 bin civarında olan engelli işçi sayısını 99 bine yükselttik. Bakanlığımız, birkaç yıldır otizm spektrum bozukluğu alanında özel olarak çalışmaktadır. Otizm ile ilgili tüm paydaşlarla yürüttüğümüz çalışma, otizmli bireyler, aileler ve meselenin bütün yönlerini kapsayıcı bir plan oluşturmayı amaçlıyor. Bugün, 2013'te başlanan Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı çalışmalarının sonuna gelmiş bulunuyoruz.”

 

Bakan Kaya, eylem planını anlattı

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, 3 yılı kapsayacak Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı'na ilişkin şu bilgileri verdi:

 

"Bütüncül bir yaklaşımla hazırlanan eylem planında, çalışmalarımızın konu ve başlıklarını 6 alanda düzenledik. Birinci alanımız; farkındalık çalışmaları ve kurumlar arası iş birliği. Eylem planımızla, toplumun tüm kesimlerinin otizm spektrum bozukluğu konusunda farkındalık düzeyinin arttırılması ve otizmli bireylere yönelik sağlık, eğitim ve destek hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması için kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesini hedefliyoruz. Otizmli bireylerin eşit haklara sahip olduğu bilincinin geliştirilmesi ve duyarlılık oluşturulması için kısa filmler, kamu spotları hazırlanacak. Kamu personelleri başta olmak üzere, otizmli bireylerle çalışanlara yönelik seminer, sempozyum, kongre, hizmet içi eğitim gibi etkinlikler düzenlenecek. İkinci alanda; erken tanı, tanı, tedavi ve müdahale zincirinin kurulması. Türkiye genelinde otizmin, erken tanı amaçlı değerlendirme ve kesin tanı sürecinin kaliteli, hızlı ve yaygın şekilde sağlanması ile izleme ve destekleme programlarının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların erken tanılanmasına yönelik tarama ve izleme çalışmalarının zorunlu olarak yürütülmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak. Üçüncü alanımız; ailelere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi. Otizm spektrum bozukluğu tanısı konulan çocuğu olan ailelerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesi ile bu ailelere gerekli sosyal desteklerin sağlanması, eylem planımız kapsamında yürütülecek çalışmalar arasında. Rehberlik ve bilgilendirme hizmetleri geliştirilecek ve sürekli hale getirilecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı web sitesinde, kolay ulaşılabilir web yayınları ve portallar oluşturulacak. Çocuk psikiyatrisi ve psikiyatri klinikleri ve Türkiye genelinde bulunan Otizm Tanı, Tedavi ve Araştırma Merkezlerinin sayı ve kapasitesi artırılacak. Dördüncü alanımız; eğitsel değerlendirme, özel eğitim, destek eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi hedefimiz. Otizm spektrum bozukluğu bulunan bireylerin ayrımcılığa uğramadan bütünleştirilmiş ortamlarda eğitim görmelerinin sağlanmasıyla eğitsel değerlendirilmeleri, özel eğitim, mesleki eğitim, destek eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi. Bu rahatsızlığı olan bireylere yönelik özel eğitimde bireyin özellikleri ve gereksinimleri bilimsel gelişmeler de göz önünde bulundurularak çeşitlendirilecek. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin denetimine ağırlık verilecek. Otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilere yönelik eğitim hizmetlerinde pozitif ayrımcılık uygulaması hayata geçirilecek. Sanat ve spor alanında yetenekli otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin bölümlere kabulü ve eğitim süreçlerine ilişkin kendilerine uygun değerlendirme sistemlerinin geliştirilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılacak. Beşinci alanımız; istihdam süreçleri ve çalışma hayatı. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin istihdamlarının sağlanması ve çalışma hayatı ile ilgili düzenlemelerin yapılmasını planlıyoruz. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin istihdam edilmeleri için özel düzenlenmiş korumalı iş yerlerine ilişkin birincil mevzuat çalışması tamamlanmış olup, ikincil mevzuatın tamamlanması sağlanacak. İŞKUR bünyesinde görev yapacak 'iş ve meslek danışmanlarının' otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin istihdamla ve mesleki problemlerine çözüm bulma ve taleplerini karşılama konusunda sistemli olarak yardımcı olması sağlanacak. Altıncı alanımız; sosyal hizmet, sosyal yardım ve toplumsal yaşama katılım. Eylem planımızın bu kısmı, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin ve ailelerinin, sosyal güvenlik, sosyal yardım ve sosyal hizmetlerden daha etkin biçimde yararlanmalarının ve toplumsal yaşama katılımlarının sağlanması tedbirlerini kapsıyor. Halihazırda otizm spektrum bozukluğu olan bireyler için gündüzlü ve kısa süreli bakım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik yapılan pilot uygulamaların ülke geneline yaygınlaştırılması sağlanacak. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerden evde bakılan ve ihtiyaç duyanlara günlük ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için evlerinde temizlik, günlük bakım, alışveriş, tamir gibi konularda destek verilmesine yönelik hizmetler geliştirilecek. Otizm spektrum bozukluğu olan ve evde bakım hizmetinden yararlanan bireylere bakım hizmeti veren kişilere yönelik eğitim programları düzenlenecek ve sunulan hizmetin etkinliğine yönelik denetimlere ağırlık verilecektir.”

"Otizmle yaşamayı öğrendim"

 

İlgili tüm kurum ve kuruluşların otizm konusunda yükümlülüklerinin yer aldığı Eylem Planı'nın bundan sonraki çalışmalarında yol haritası olacağını vurgulayan Bakan Kaya, planın, kendi bakanlıklarıyla birlikte diğer kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin sorumluluklarını hatırlatması bakımından, bu alandaki ulusal seferberliğin resmi belgesi olduğuna dikkati çekti.

 

Bakan Kaya, Eylem Planı'nın tüm otizmlilere hayırlı olmasını temenni etti.
 

Programda konuşan otizmli Birsen Başar, 30 yaşında olduğunu ve otizm konusunda dünyanın farklı yerlerinde seminerler verdiğini ifade ederek, "Bana 'Sen otizmi aşmışsın, yenmişsin' diyorlar. Hayır ben otizmi aşmadım, otizmle yaşamayı öğrendim" dedi.

 

Başbakan Binali Yıldırım, Aile ve Sosyal ve Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya ve diğer konuklar, tanıtım toplantısında otizm spektrum bozukluğuna ve eylem planına dikkati çekmek için mavi fosforlu bileklik taktı.

 

Otizmli çocuklardan oluşan koronun gösterisini izleyen Başbakan Yıldırım, çocuklarla fotoğraf da çektirdi.

 

Toplantıya Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım hanımefendinin yanı sıra milletvekilleri ile otizmli çocuklar ve aileleri de katıldı. 

 

Program sonunda otizmli çocuklar Başbakan Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım hanımefendi ve Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya'ya hediye sundu. 

$(document).ready(function() { $("a[rel=58451cda369dc53f5c6eb2dc]").fancybox({ openEffect : 'none', closeEffect : 'none' }); });