…
…
…
30 Nisan 2020, Perşembe Ankara, TÜRKİYE

DSÖ'den Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Övgü


Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ; Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilciliğine vekalet eden Türkiye Sağlık Güvenliği Projesi Koordinatörü Dr. Irshad Ali SHAIKH başkanlığındaki heyet ile COVID-19 pandemi sürecinde kurumun aldığı Yeni Koronavirüsü Önleyici Tedbirler ve Mücadele Yöntemleri hakkında telekonferansla görüntülü bir toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya DSÖ'den Dr. Irshad Ali SHAIKH’nin yanı sıra Dr. Toker ERGÜDER, Başak ŞENTÜRK MARGET ve Elif Görkem ASLANTÜRK, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü adına Genel Müdür Uzm. Dr. Orhan KOÇ, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve Uzmanlardan oluşan bir ekip katıldı.

Uzm. Dr. Orhan KOÇ, "Kuruluşlarda virüsün yayılmasını önlemek amacıyla, başta engellilerimiz ve yaşlılarımız ile personelimiz için bir dizi tedbirin alınmasına ihtiyaç duyulmuş, alınan tedbirler sürecin gidişatına göre güncellenerek etkin ve hızlı bir biçimde uygulamaya konulmuştur.” dedi.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ, “523 bin  engelli ve yaşlımıza evde bakım hizmeti sunuyoruz,  gündüz hizmet modeli ile yaşlı ve engelli bireylerin kişisel becerilerini geliştirme programları düzenleniyor ve bu şekilde kurumsal bakım modellerine gündüz bakım modelleri alternatifleri geliştiriliyor” dedi.

Bütünleşik Sağlık ve Bakım Sistemi Felsefesi  ile Çalışılıyor

Kişisel bakım gibi günlük faaliyetlerde desteğe ihtiyacı olan engelli ve yaşlılara sağlık / bakım hizmetlerinin yaygınlaştırıldığını, öz bakım veren bireylerin zaman içerisinde ortaya çıkan tükenmişlik durumlarına karşı merkez çalışanları tarafından psikolojik destek sunulduğunu sözlerine ekledi.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ “Ülkemizde genel olarak hizmetlerimizi “Bütünleşik Sağlık ve Bakım Sistemi Felsefesi” ile uyguluyoruz.

Bütünleşik Sağlık ve Bakım Sistemi Hizmet Modelleri; kritik bakım, palyatif bakım, evde bakım, gündüz bakım, kurumsal bakım, manevi bakım, gönüllülük gibi hizmet modellerini  içeren entegre bir sistemdir.

Tüm bu hizmet modellerinin uygulanıyor olması bizim kurumsal bakıma olan ihtiyacımızı azaltmaktadır. Bu hizmet modelleri bakım hizmetlerinin niteliğini, kalitesini arttırmayı ve finansal sürdürülebilirliğini sağlamaktadır.” dedi

Engelli ve yaşlı hizmet merkezleri ile ilgili bilgi aktarımında bulunan KOÇ; geçici misafir uygulamasında engelli ve yaşlıların, ailelerin istekleri doğrultusunda kuruluşlarda 45 güne kadar ücretsiz misafir edildiğini belirtti.

Ayrıca evde sağlık hizmetine ihtiyaç duyan her engelli ve yaşlıya bulunduğu mekânda sağlık hizmetlerinin götürüldüğünü, tüm tetkik ve tedavilerinin ücretsiz yapıldığını, bu uygulamalardan ülkemizde bulunan düzensiz göçmenlerin ve Suriyeli sığınmacıların da ücretsiz yararlandığını söyledi.

Bakanlığa bağlı 426 Huzurevi ve Yaşlı Rehabilitasyon Merkezinde toplam 27500 yaşlının bakım ve sağlık hizmeti aldığını, ayrıca 104 Engelsiz Yaşam Merkezi haricinde 152 umut evinin bulunduğunu ifade etti.

Toplam 28010 kişiye buralarda hizmet verildiğini, engellilerin tümüne harçlık ödemesi yapıldığını ve sağlık giderlerinin tamamının devlet tarafından karşılandığını anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre 65 yaş ve üzerine hizmet veriliyor

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ, ülkemizde BM ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre 65 yaş ve üzeri bireylerin yaşlı olarak tanımladığını, bütüncül bir sağlık / bakım sistemi yaklaşımını benimsediklerini, bu çerçevede bütünleşik sağlık/bakım sistemini kritik bakım ve palyatif bakım aşaması olarak uyguladıklarını, engelli ve yaşlı bakım merkezleri ile sağlık kuruluşlarında hizmet sunumunda herhangi bir aksaklık yaşanmadığını,  kuruluşların sağlık araç ve gereç donanımlarının eksiksiz olduğunu, COVID-19 salgın sürecinde diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, salgınlar da hastene hizmetleri ve tedavi kapasitesini  çok önemli olduğunu, ülkemizde hastanede yatağı ve özellikle de yetişkin yoğun bakım yatak sayımız Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça yatak sayısı ve hizmet kalitesi açısından çok iyi durumda bulunduğunu, başarılarının entegre olmuş sağlık ve bakım hizmeti uygulamasından kaynaklandığı bilgisini, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi ile paylaştı.

Uzm. Dr. Orhan KOÇ, Türkiye’de ilk vaka resmi olarak açıklandıktan kısa bir süre sonra tüm İl Müdürlüklerinde, salgınla hızlı ve etkin bir şekilde mücadele etmek adına COVID-19 Kriz Masası oluşturulduğunu belirtti.

Uzm. Dr. Orhan KOÇ,  Genel Müdürlük bünyesinde oluşturulan İzleme ve Takip Birimi’nin periyodik toplantılarla süreci çok yakından izlediğini, tüm kuruluş yöneticileri, sağlık ve bakım personeline, salgın hastalığa dair belirti ve bulgulara ilişkin Sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulu’nun açıklama ve tavsiyelerinin takip edilmesi gerektiğini belirttiklerini ifade etti.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, COVID-19 salgını sırasında hizmet alanların ve personelin sağlığını korumak ve güvenliğini temin etmek için kuruluşlarımızın alması gereken önlemler ve prosedürler hakkında bilgilendirmeyi “Kuruluşlarımıza Yönelik Koronavirüs Bilgilendirme Rehberi 1 ve 2”  olarak iki ayrı rehberde topladıkları anlattı.

Kuruluşlarımızda kişisel koruyucu donanımlar yeterli ve fiziki ortam sürekli dezenfekte ediliyor

 Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ, "Tüm kuruluşlarımızda kişisel koruyucu donanımların ve dezenfekte ürünlerinin anlık takipleri yapılmaktadır. Aile Bilgi Sistemi üzerinden, kuruluşların tüm ihtiyaçlarını ve stoklarını takip eden bir modül oluşturulmuştur." dedi.

Uzm. Dr. Orhan KOÇ alınan önleyici ve koruyucu önlemleri ayrıntılı şekilde Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisine açıkladı

Alınan önleyici ve koruyucu önlemler hakkında Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi ve diğer yetkilileri kronolojik olarak bilgilendiren Uzm. Dr. Orhan KOÇ, sözlerine şöyle devam etti;

 7 Ocaktan itibaren, İl Müdürlüklerine iletilen resmi yazı ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasına yönelik altyapıyı oluşturduk. Aynı tarihte Kuruluşlarımızda sağlık taraması (göz, kulak, burun, boğaz, ağız ve diş sağlığı) için talimat verdik.

28 Şubattan itibaren ise engelli ve yaşlılara yönelik hizmet veren kuruluşlara gerçekleştirilecek ziyaretleri, önce sadece aile üyelerini kapsayacak şekilde, daha sonra mecburi sebepler harici tüm ziyaretleri sınırlandırdık.

Mecburi sebeplerden ötürü ziyarete gelen engelli ve yaşlı yakınlarının, kontrollü bir şekilde, dezenfektan, maske, sosyal mesafe gibi tedbirleri alarak görüşmeleri gerçekleştirmelerini sağladık.

Kuruluşlarımızda çalışan sağlık personelini, ziyaretçileri taramak ve COVID-19 enfeksiyonuna ait belirtilerin izlenmesi için görevlendirdik. Gelen ziyaretçilerimizin kuruluşa girmeden önce ateşini kontrol ettik. Dışardan gelen personelimizi her giriş ve çıkışında ateş ve solunum yolları belirtileri açısından taramaya başladık.

Kuruluşlarımızda çalışan personelimiz, engellilerimizi ve yaşlı sakinlerimizi sürece yönelik olarak bilgilendirdik, kendilerini COVID-19’dan korumak için el yıkama, maske takma, sosyal mesafe koruma gibi gerekli önlemleri anlattık.

Tüm kuruluşlara, Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19’dan korunma yolları ve yapılması gerekenler hakkında hazırladığı bilgilendirme yazıları ve afişlerini astık.

Kuruluşlarımızda kalan engellilerimizin ve yaşlılarımızın ateş takibini sıklaştırarak, özellikle yaşlılarımızın ateş takibinin en az günde 4 kez 6 saat arayla yapılmasını sağladık. Kuruluşlarımızda kalan yaşlılarımızın bağışıklıklarını güçlendirecek takviyelerin takip ve planlamasını yaptık.

Personelimizin dezenfektan ile temizlenerek ve maske takarak işe başlamalarını sağladık. Özellikle mutfakta çalışan personelimizin mutfakta uygulanan hijyen konusunda hassasiyet ve kontrolünü arttırdık. Yüksek ateş gibi semptomlar gösteren yaşlılarımızı tedbiren revirde takip etmeye, gerekli görülen vakaları hastaneye sevk etmeye başladık.

Kuruluşlarımızın tamamını dezenfekte ettik,  sıklaştırılmış periyodik aralıklarla dezenfekte etmeye devam etmekteyiz. Kuruluşlarımızda, el temizliği (sabun gibi) malzemeleri ile el ve yüzey dezenfektanlarının eksik olmaması konusunda gerekli tedbirleri aldık.

Yurtdışından (Umre vb.) dönen engellilerimiz ve yaşlılarımız için, ailelerinin yanlarında olmaması durumunda, özel donanımlı ev tipi sosyal hizmet kuruluşunda 14 günlük karantina sürecini geçirmelerini sağladık.

10 Mart’tan sonra kuruluşlarımıza yeni kabulleri ve kuruluş dışına çıkışları yasakladık ve bulaş yollarını önlemiş olduk.

İstanbul ve İzmir gibi vakaların hızlı yayıldığı şehirlerde personellerimizin, personellerimizin ailesinin ve onların yakın çevresinin sağlık durumlarını ve bulaş öykülerini takip ederek önlemler aldık.

Riskleri göz önüne alarak tüm kuruluşlarımızda izolasyon odaları, katları ve her ilimizde bağımsız izolasyon kuruluşları oluşturduk. Hastalanan sakinlerimizi tedavileri sonucunda 14 gün boyunca oluşturmuş olduğumuz karantina kuruluşlarına aldık.

Personellerimizin almış olduğu tüm tedbirlere ek olarak 26 Mart’tan itibaren personellerimize 7-10 günlük sabit vardiya uygulamasına geçmeleri talimatı verdik. Erken tanı koymak ve tedavi başlatmak noktasında Personellerimizin vardiya değişimlerinde PCR yöntemi ile tarama testine tabi tutulması talimatını verdik.

10 Nisan’da tüm kuruluşlarımıza girecek personelin tarama testlerinin yapılmasına başladık. Vardiya öncesi testlerin yapılmasını zorunlu hale getirdik ve riskleri minimuma indirdik. 14 Nisan’da, daha önce 7-10 gün olarak belirlenen vardiya sistemini 14 güne çıkarmaya karar verdik.

Bütün kuruluşlarımızda sakinlerimizden şüpheli ve semptomlu olanlar varsa bu kişilerin tedavilerinin yapılabilmesi için hastaneye sevkini sağlıyoruz. Bu kişiler tedavileri sonrası yeni oluşturmuş olduğumuz karantina kuruluşlarında ya da karantina bölümlerinde hizmet alıyorlar.

Tedavi süreçlerinin erken başlamış olması ve hastanelerde yapılıyor olması önemli. Diğer ülkelerde hasta olsalar da huzurevlerinde kalma anlayışı var, bizde ise tam tersi hastanede tedavi olmaları gerektiği anlayışı var.”

DSÖ Türkiye Temsilcisi: Türkiye huzurevleri ve bakım kuruluşlarında alınan önlemlerle dünyaya örnektir

Uzm. Dr. Orhan Koç’un sunumunun ardından Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali SHAIKH, alınan tedbirlerin ve izlenen politikanın çok etkileyici olduğunu ifade etti.

SHAIKH, alınan önlemler ve testlerin sık kullanımı ve yaygınlığı konusundaki duyarlılık nedeniyle Türk yetkililere teşekkür etti. 

Türkiye’nin dünyaya örnek olması gerektiğini vurgulayan Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali SHAIKH, toplantıda aynı zamanda Türkiye tarafından kuruluşlarda alınan tedbirlerin bir yayın haline getirilerek DSÖ içinde yayımlanması kararı  alındığını da vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali SHAIKH ve diğer yöneticiler Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün oldukça başarılı bir hizmet sunumunda bulunduğunu, içtenlikle bu hizmetleri takdir ettiklerini, Türkiye’de düzenli ve yerleşik ve bütünleşik sağlık sisteminin COVID-19’la mücadelede önemli başarılar kaydedildiğini belirterek Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ’a teşekkürlerini iletti.