…
10 Mayıs 2016, Salı

Disleksili Senaryom Projesi Tanıtım Programı


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Disleksili Senaryom” Projesi kapsamında düzenlenen olan “Disleksili Senaryom” Proje Tanıtım Programı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ebubekir Şahin’in katılımlarıyla 12 Mayıs 2016 tarihinde Forum Ankara Outlet Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirildi. Program kapsamında disleksili çocuklar tarafından yazılmış senaryoların yer aldığı kitapların imza ve dağıtım töreni ile Disleksili Senaryom Belgesel film gösterimi gerçekleştirildi.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca yürütülen “Disleksili Senaryom” projesiyle 14 disleksili öğrenci, aldıkları eğitimin ardından kendi senaryolarını kaleme aldı. Türkiye'de ilk olan proje, disleksili çocuklara uygun ve doğru eğitim verildiğinde öğrenilmesi çok zor görünen bir alanda bile başarılı olabileceklerine dair farkındalık oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi. Disleksili bireylerin, klasik eğitim yöntemleri ve materyalleri yerine güçlü yönlerine odaklanan yöntemler kullanıldığında, özgüven, umut ve iyimserliklerinin arttığını göstermeyi hedefleyen proje kapsamında yazılan senaryolar da “Disleksili Senaryom” kitabında toplandı. Kitapta, eğitime başlamadan önce ve eğitim sürecinin ardından yazdıkları hikayeler yan yana konularak çocukların gelişimi ortaya kondu.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ebubekir Şahin, burada yaptığı konuşmada, disleksili çocukların “özel” kabul edildiğini belirterek, “Çok şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir kısmını anlatıyoruz, bir kısmını anlatamıyoruz. Yapılanların en güzeli çocuklarımızla birlikte yapılandır.” ifadesini kullandı. Şahin, “Çocuklar denince empati yapmamak, onların yerine kendimizi koymamak mümkün değil. Ama özel çocuklar deyince daha da heyecanlanıyoruz. Böyle güzel bir senaryo geldiğinde heyecanım daha da arttı. Biz bakanlık olarak bu çocuklarımıza ne yapsak azdır.” dedi.
 
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi de öğrenme güçlüğü bulunan çocuklar için dökülen terin çok değerli olduğunu vurgulayarak, “Bu çocuklar bizim altın çocuklarımız. Proje bana ilk geldiğinde çok etkilendim ve sonuna kadar destek vereceğimi söyledim. 'Siz ne yapmak istiyorsanız, biz kanunların izin verdiği ölçüde bu çocuklar için her şeyi yapmaya hazırız' dedim.” diye konuştu.
 
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhat Serter, “Disleksili Senaryom” projesine eğitimci ve yönetmen olarak katkı verildiğini aktaran Serter, projenin daha önce hiç denenmemiş bir çalışma olduğunu vurguladı. Ankara'nın çeşitli okullarından 14-18 yaş aralığında, senaryo ve öykü yazmaya istekli 14 disleksili öğrenci seçildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Serter, “5 hafta sonu boyunca derneğin Ümitköy'deki okulunda günde 5 saat ders yaptık bu öğrencilerle. Derslerin sonunda çocukların kendi hayal dünyalarından yola çıkarak yazdıkları senaryolar ortaya çıktı. Çok keyifli bir süreç yaşadık. Çocuklar kendi aralarında dostluklar kurdular. Projeye başlarken disleksi hakkında çok bilgim yoktu. Süreçte biz de bilgilendik.” diye konuştu.
 
Projeye başlarken “sürecin belgeselini yapma” fikrini Bakanlık ile paylaştığını ve fikrinin kabul gördüğünü, ailelerin de izniyle çekimlerin yapıldığını belirten Serhat Serter, “Amacımız disleksi konusunda farkındalık oluşturmaktı. Belgeselde senaryoların oluşum sürecini de yansıttık. Senaryoların bazısı uzayda geçiyor, bazıları kamp maceraları içeriyor. Bazısında bir çocuğun okulda yaşadığı sıkıntılara yer veriliyor. Senaryolara redakte dışında hiç müdahale etmedik. Çalışmanın sonunda yaklaşık 33 dakikalık bir belgesel ortaya çıktı.” dedi.
 
Yrd. Doç. Dr. Serter, eğitimin, “sinemada senaryonun anlamı, öyküyü oluşturan öğeler, kısa film öyküsü yazımı” gibi ana başlıklar çerçevesinde teorik ve uygulamalı olarak verildiğini, sürecin sonunda çocukların öğrendiklerini uygulamaya dökebilecek yeteneği kazandıklarını ifade etti.
 
Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği Başkanı Atıf Tokar da seslerini duyurmak için birçok bakanlığa başvuruda bulunduklarını ancak en büyük desteği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından aldıklarını, devletin sıcak ve şefkatli elini bakanlık sayesinde yaşadıklarını kaydetti.
 
Eğitime katılarak “Ali'nin Futbol Hayatı” başlıklı senaryoyu yazan Gölbaşı İmam Hatip Ortaokulu 8'inci sınıf öğrencisi Ömer Faruk Arslanoğlu da ailesinin yönlendirmesiyle projeye dahil olduğunu, çok güzel, eğlenceli bir süreç yaşadıklarını anlattı. Projede yer aldığı için çok mutlu olduğunu belirten Arslanoğlu, eğitim süresince yeni arkadaşlıklar kurduğunu ve senaryo yazmayı öğrendiğini kaydederek, ilk kez senaryo yazdığını vurguladı.
 “Disleksili Senaryom” Projesi
 
“Disleksili Senaryom” Projesi, disleksili çocukların uygun ve doğru eğitim aldıklarında senaryo yazmak gibi öğrenilmesi çok zor görünen bir alanda başarılı olabileceklerine dair kanıt geliştirmek ve farkındalık yaratmak amaçlıyor. Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen Proje kapsamında, 14-18 yaş grubundan 14 disleksili çocuğa beş hafta boyunca, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğretim üyelerince kısa film senaryosu yazma eğitimi verildi.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü projenin eğitimleri Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğretim üyelerince verildi. Projeye Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği tarafından da destek verildi.
 
Proje kapsamında oluşturulan Disleksili Senaryom Kitabı ile, çocukların eğitimlere başlamadan önce yazdıkları hikâyeler ve eğitim süreçleri tamamlandıktan sonra yazmış oldukları hikâyeler yan yana konularak oluşturularak çocukların gösterdikleri olumlu değişim ve gelişim gösterilmiştir. Proje ile klasik eğitim yöntemleri ve materyalleri yerine güçlü yönlerine odaklanan yöntemler kullanıldığında disleksili bireylerin özgüvenleri, umut ve iyimserliklerinin öykülerinde tekrar yer aldığı ve duygusal transferler yoluyla hayatta başarılı olabileceklerine dair inançlarının tazelenmiş olduğu gözlemlenmiştir. “Hayatı anlamak için hikâyeler anlatmak gerekir” cümlesinden yola çıkarak; neden-sonuç, mekân, zaman gibi günlük yaşamlarının olağan akışlarını yönetebilme yetisinin de kazanıldığı bir sürecin parçası olan çocukların olumlu duygu ve motivasyonlarını sürdürerek hayatlarına devam etmeleri ise bu projenin en büyük kazanımı olacaktır.
 Disleksi Nedir?
 
Disleksi, zihinsel ya da görme ve işitme yetersizliği bulunmamasına rağmen okuma, yazma, dinleme ve matematiksel işlemleri öğrenmede ve kullanımında güçlük olarak kendini gösteren ve nüfusun %3- %10’ununu etkileyen nörolojik temelli bir bozukluktur.
 
Disleksili çocuklar okul öncesi dönemde çeşitli belirtiler gösterseler de asıl tanıları genelde ilkokula başladıktan sonra konmaktadır. Disleksinin zekâ ve sosyokültürel yoksunlukla ilişkisi bulunmamaktadır. Disleksili çocukların yaşadığı güçlük,  geleneksel eğitim ortamlarındaki yöntemlerle akıcı okuma, okuduğunu anlama ve yazmayı yaşıtları kadar çabuk öğrenememeleridir. Disleksili çocukların öğrenme ve öğrendiklerini ifade edebilmelerine olanak sağlayan çeşitli eğitsel ve sanatsal yöntemler onların güçlü yönlerini ve özel yeteneklerini ortaya çıkartmalarına yardımcı olmaktadır.