…
…
24 Kasım 2021, Çarşamba ERZİNCAN

Bakanımız Derya Yanık: “Aile Odaklı Hizmetlerimizden Yararlanan Çocukların Oranı 2002’de Yüzde 39 İken 2021’de Yüzde 95'e Yükseldi"


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Yaptığımız yoğun ve kararlı çalışmalar sonucunda aile odaklı hizmetlerimizden yararlanan çocukların oranı 2002 yılında yüzde 39 iken, 2021'de bu oran 95'e yükseldi." dedi.

Bakan Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile sivil toplum iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen "Sivil Toplum Buluşmaları 2" programına katıldı.

Düzenlenen toplantıda yapılacak fikir alışverişinin Bakanlığın çalışmalarına ışık tutacağını söyleyen Yanık, sosyal hizmetlerden sorumlu Bakanlık olarak çocukların en uygun ve sağlıklı alanda yetişebilmesi için büyük bir özveri ve sorumlulukla çalışmalarını yürüttüklerini kaydetti.

En iyi hizmeti vermek üzere sağlıklı bir veri tabanı ve iletişim ortamı oluşturmayı önemsediklerini aktaran Yanık, sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün sosyal koruma ve sosyal hizmet faaliyetlerimizi STK iş birliği içinde hareket ederek gerçekleştirme ve iyileştirme gayreti içerisindeyiz. Her çocuk sahip olduğu temel haklarla dünyaya gelir. Bu hakları koruma konusunda sadece anne babaların değil, devletin de toplumun da sorumlulukları vardır. Ülkemizde 0-17 yaş arasında 23 milyon çocuğumuz var. Bu 23 milyon çocuğun gözü, kulağı, sesi olacak bir iletişimi sağlamak için buradayız. Bakanlık olarak yürüttüğümüz çalışmalarda bir taraftan bu kapsayıcılık ilkesini öne çıkarırken, diğer taraftan bütüncüllük ilkesiyle de çocuklarımızın fiziksel, psikolojik, ahlaki gelişmelerini bir arada değerlendiriyoruz."

Sosyal hizmetlerin tamamını aile odaklı bir stratejiyle şekillendirdiklerini vurgulayan Bakan Yanık, bu durumun güçlü nesiller ve güçlü toplumlar için vazgeçilmez ilkelerinden biri olduğunu vurguladı. Ayrıca Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmetinden faydalanan çocuklara Okul Destek Proje ile okulda ve okul dışı zamanlarda da sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler yapma imkanı sağladıklarını söyledi.

"Bugüne kadar 26 bin 476 çocuğumuz bu hizmetlerden yararlandı"

Aile odaklı çocuk koruma sistemi kapsamında evlat edindirme ve koruyucu aile hizmetleri de bulunduğunu  belirten Bakan Yanık, "Bugüne kadar 26 bin 476 çocuğumuzu bu hizmetlerden yararlandırdık. Koruyucu aile yanında kalan çocuklar sayısı son 17 yılda 15 kattan fazla artmış durumda." diye konuştu.

Korumaya alınacak çocukların aile ortamı içinde büyümelerini önceleyen yeni bir süreç başlattıklarını ifade eden Yanık, şu bilgileri verdi:

"Eğer bir çocuk aile ortamında büyüyebilecek durumdaysa fakat ailenin ekonomik yoksunluğu sebebiyle çocuğun korumasına ihtiyacı varsa, kurum bakımına ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyorsa, biz diyoruz ki ailelere, 'Çocuklarımız yanınızda kalsın, biz ekonomik destek sağlayalım.'

İkincisi, çocuğun kendi ailesinin yanında kalması uygun değilse, o zaman ikinci etapta yine çocuklarımıza bir aile ortamı sağlayabilmek için koruyucu ailelik modelini harekete geçiriyoruz. Koruyucu aileler marifetiyle çocuklarımızın bakımlarını ve aile ortamında ihtiyaçlarını karşılamış oluyoruz. Bu da eğer mümkün değilse kurum korumamıza alıyoruz. Ama kurumlarımızın her birini adeta bir aile ortamına çevirdik. Yaptığımız yoğun ve kararlı çalışmalar sonucunda aile odaklı hizmetlerimizden yararlanan çocukların oranı 2002 yılında yüzde 39 iken, 2021 yılında bu oran 95'e yükseldi."

Bakan Yanık, koruyucu ailelerin yüzde 60'tan fazlasının kendi biyolojik çocukları da bulunduğunu ifade etti.

Suç mağduru çocuklara yönelik koruma ve rehabilitasyona yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Yanık, bu çalışmaları yaparken ihtisaslaşmış Çocuk Destek Merkezlerinde rehabilitasyon hizmetlerini sürdürdüklerini belirtti.

Bakan Yanık, şunları kaydetti:

"2002'den bu yana 36 bin gencimizin kamuya atamasını gerçekleştirdik. Özel sektörde istihdamlarını desteklemek için de 5 yıl süreyle Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini karşılamak üzere bir teşvik sistemi oluşturduk. Bütün bu çalışmalarımızı çocuklarımıza ve çocuk haklarına verdiğimiz değerin bir gereği olarak görüyoruz. Bugün oluşturacağımız vizyon ve eylem planımıza müteakip birlikte gerçekleştireceğimiz ve etkin bir şekilde sürdüreceğimiz diyalog süreçleriyle sivil toplum kuruluşlarımız, siyaset ve toplum arasındaki aracılık işlerini inanıyorum ki daha güçlü bir şekilde yerine getirecektir."