Şehitlik ve Gazilik makamları; milletimizin ilelebet payidar kalması için verilen bu mücadelenin, vatan ve bayrak sevdasının en büyük simgeleri olmuştur. Milletimiz; vatanına, milli ve manevi değerlerine yapılan hiçbir saldırıyı kabul etmemiş, ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla mücadele etmekten asla kaçınmamış ve aslada kaçınmayacaktır.

Şehit ve gazi kanıyla sulanmış Anadolu’nun her bir karış toprağına huzurla, güvenle basabiliyorsak bunu isimsiz Kahramanlarımıza borçlu olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum.

Şehadete yürümeyi, gazi olmayı büyük onur kaynağı sayan bizler, onların hatıralarına, emanetlerine sonsuza dek sahip çıkmayı kendimize ilke edindik. Kahraman gazilerimiz her daim bizim onur gurur ve iftihar kaynağımız olacaktır.

Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de, Fırat Kalkan’ında, Afrin’de ve 15 Temmuz’da olduğu gibi; ülkemizin birlik ve beraberliğine göz diken, demokrasi ve özgürlüğünü gasp etmeye çalışanlara karşı göğsümüzü siper etmeye ilelebet azim ve kararlılıkla devam edeceğiz!

Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkemizin ve milletimizin bekası için yürüttükleri mücadelede gazilikle şereflenen ve ebediyete intikal eden tüm gazilerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyor, hayatta olan ve vefanın, azmin, cesaretin timsali olan Kahraman gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyor, onlara aileleriyle birlikte hayırlı sağlıklı huzurlu ve mutlu bir ömür diliyorum.