Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan’ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, koruyucu aileler, devlet koruması altında büyüyen çocuklar, iş insanları, sanatçılar ve gazetecilere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kış Bahçesi'nde verdiği yemeğe katıldı.  

Emine Erdoğan: “Koruyucu Aile Sisteminin Temel Zemininin Kadınların Yürekleri Olduğunu Düşünüyorum” 

Programın açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan “Bakım ve eğitim masrafları devlet tarafından karşılanan bu çocuklarımıza açacağınız şey sadece gönülleriniz. Bir insana, içinde bayram sabahlarının, yaz tatillerinin, karne günü kutlamalarının birlikte geçirildiği bir çocukluğu hediye etmekten daha anlamlı ne olabilir?” dedi. 

Emine Erdoğan, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, “Bir şekilde ailelerinden uzak düşmüş çocuklara yuva olan koruyucu ailelerde, babalık yapan beyefendilerin de hakkının ödenemez. Ama biliyoruz ki bu süreç, kadınların kabulü ve içinden taşan şefkati paylaşmak istemesiyle başlıyor. Bu nedenle, koruyucu aile sisteminin temel zemininin kadınların yürekleri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 

Emine Erdoğan, koruyucu aile yanındaki çocuklar içinde 688’inin engelli, engelli çocuklardan 100’ünin ise ağır engelli olduğunu hatırlatarak “Böyle yavrularımıza kol kanat geren ailelere ayrıca teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.  

Yemekte konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da, “Şu anda 5 bin 370 koruyucu ailemizin yanında 6 bin 564 çocuğumuz bulunuyor." açıklamasında bulundu.  

Bakan Selçuk, bakanlık olarak; aile bütünlüğünü korumak, ailenin sorun çözme kapasitesini artırmak amacıyla sosyal yardım ve sosyal hizmet politikalarını aileyi merkeze alarak sürdürdüklerinin altını çizdi. 

“İnsan Yetiştirmenin, İnsana Hizmet Etmenin Bir Gönül İşi Olduğunu Çok İyi Biliyoruz” 

2012 yılında Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde “Koruyucu Aile” teması ile Ankara’da başlatılan “Gönül Elçileri Projesi”nin milat olduğunu hatırlatan Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, “İnsan yetiştirmenin, insana hizmet etmenin bir gönül işi olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu yüzden; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde siyasette ve yönetimde “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışıyla hareket ettik.” ifadelerini kullandı. 

“122 Bin Çocuğumuza Öz Aileleri Yanında, Yaşadıkları Ortamda SED Hizmeti Veriyoruz” 

Bakan Selçuk, Koruyucu ailelerin gönüllü olarak çocuklarımızın aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunu devlet denetiminde paylaşarak, toplumsal sorumluluğu yerine getirdiğine dikkat çekti.  

Bakan Selçuk, “Geleceğimiz ve gözbebeğimiz olan 122 bin çocuğumuza öz aileleri yanında, yaşadıkları ortamda Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmeti veriyor, 3’er aylık sürelerle de durumlarını takip ediyoruz.” açıklaması yaptı.  

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, bakım hizmeti ya da aile odaklı hizmetlerimizden yararlandıktan sonra biyolojik aileleri yanına döndürülen çocukların Sosyal Hizmet Merkezleri aracılığıyla aile yanında izlenmesinin de sağlandığını söyledi.  

Bakan Selçuk, Devlet koruması altındaki çocuklarımızın milli ve manevi değere bağlı, toplumsal hayata aktif ve güçlü bireyler olarak katılmaları amacıyla, “Çocuk Destek, Gelişim ve Eğitim Programı”nı (ÇODEP) başlattıklarının da altını çizdi.  

Bakan Selçuk çocuklara yönelik yapılan çalışmaları da şu şekilde özetledi:  

“30 ilde sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan risk altındaki çocukların tespit edilmesi amacıyla 62 Mobil Sosyal Hizmet Birimi kurduk. Çocukların dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri risklerin tespit edilmesi ve önleyici çalışmalar yapılması amacıyla “Sosyal Medya Çalışma Grubu”nu kurduk. 0-6 yaş aralığındaki çocuklar için Uygun İçerikli Kitap Listeleri Oluşturulması Projesi kapsamında 800 kitap inceledik ve 305 kitaptan oluşan uygun içerikli kitap listesini web sayfamızda yayınladık.” 

“Koruyucu Aile Başvuruları İnternet Ortamında Daha Kolay ve Hızlı Bir Şekilde Alınıyor” 

“Anne ve babaya en çok ihtiyaç duyulan dönemde, öncelikle 0-6 yaş grubunda bulunan çocukların kuruluşlarda tutulmaması, bakımlarının mutlaka aile ortamında sağlanması gerektiğine inanıyoruz.” diyen Bakan Selçuk,  “Bu kapsamda geçtiğimiz yıl; yaşadığı ilde uygun koruyucu aile bulunamaması durumunda en yakın ilden başlamak üzere iller arası koruyucu aile çocuk eşleştirmesi uygulamasını da başlattık ve toplam 117 çocuğumuzu koruyucu aile yanına yerleştirdik.” ifadelerini kullandı.  

Bakan Selçuk, artık koruyucu aile başvurularının internet ortamında daha kolay ve hızlı bir şekilde alındığının da altını çizdi.  

“2002’de 510 koruyucu aile yanında 515 çocuk varken, bugün hamdolsun 5 bin 370 koruyucu ailenin yanında 6 bin 564 çocuğumuz bulunmakta” ifadeleriyle sayının arttığına dikkati çeken Bakan Selçuk “Koruyucu Aileler Koruyucu Aileyi Anlatıyor” projesi ile de farkındalık çalışmalarının devam ettiğini hatırlattı.  

"Biyolojik Anne Olsak da Olamasak da Bu Çocuklar Hepimizin" 

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, çocuklara verilen önemi de vurgulayarak koruyucu ailelere teşekkür etti:   

"Bu çocuklar emanetimiz, bu çocuklar hepimizin. Ben de bir süre önce koruyucu aile hizmetinden yararlanmak için başvurulara niyetlenmiş fakat bu cesareti henüz gösterememişken Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız, bütün çocukları bana emanet etti. Biz inanıyoruz ki biyolojik anne olsak da olamasak da bu çocuklar hepimizin. Bizler inanıyoruz ki çocuklardan sevgisini ilgisini esirgeyen toplumlar, geleceğine sahip çıkamaz o yüzden çocuklarımızı bağrına basan koruyucu ailelerimizi, evlat edinen ailelerimizi yürekten kutlamak istiyorum. Sizler, çocuklarımıza kan bağıyla değil can bağıyla bağlandınız." 

Bakan Selçuk, “Çalışmalarımızda bizlerden desteğini esirgemeyen, çocuklarımıza anne şefkati ve sevgisiyle sahip çıkan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.  

Koruyucu aile yanında büyümüş İrem Başak Bilgin ve koruyucu aileler de söz alarak deneyimlerini paylaştı.  

Yemeğin ardından Merve Başoğlu, Muhammet Başoğlu ve Büşra Başoğlu tarafından yan flüt ve piyano dinletisi icra edildi.  

Sonra da Şükriye Tutkun, Bengü ve Nil Karaibrahimgil sahneye çıkarak eserlerini seslendirdi.  

Yemek daveti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan kısa video gösterimi ile sona erdi.